2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
128
Okunma

Yoğurda mayalanır gibi mayalandım sende
aydınlık beyaza çaldım
gönül dergahında ötekileştirme
güven ortamına al beni
gönül ülkene davetiyeyi sen çıkardın
sığınmacıyım sende
Benim sevgim post modern müdahale değil
geleceğine senaryo
şansına baş kaldırma Ufkuna eğil
Zülfükarla keserim tüm engelleri
Hüs dedim bir kere
hık demem
başımı düşürmem yere
Zar zor uyuduğum bir gecede
duvarında asılı hayat tabelasını izledim
yıldızları koparıyorum
ayın o parlak gülüşünü yüzüme yapıştırıyorum
derin uykundan rüyana sığınıyordum
Sımandaki Vitrinde mutluluğu arıyordum
biraz acı biraz kekremsi
adını koyamadığım bir tat gibi
yazdım sildim tekrar yazdım
görünmedi beynimdeki kuyunun dibi
sinemde çırpınan kuş
uçmak istiyor bin şevkle ama kanatları çekilmiş
kafesinde çırpınır durur
günün sonu gecenin başındayım
kalbimin alarmını kurdum
sen uykuya daldığında içtiğin kahvenin kokusunu parfüm yapacağım
teninde ıtır kokusu
gözlerinde gül damlası ıslatır yüzümü
kelamında mistik yolculuğa çıktım
aklım çöl sahrası toz duman içinde
gönlümde düğün bayram
sana gelmelerde miyim kendime gitmelerde miyim
bir muharebe kararının ortasındayım
vesveseler aklımın haşır meydanında kışlamış
ters cephede savaşırım
fincanımın deseninde nazın
çayın deminde hazın
gönlüme dokundun
göğe baka baka dem aldım
her şeyinle kıymetli hem çoğun hem de azın
bilirim savaşım bitmez
hep ön saflarda
bedeli ağır
ama acımıyor artık canım
kalbim tüm kırıklara sızıya sağır
öyle işte değerlim
gezindim hayatının içinde
yüreğinin çıkmaz sokaklarında dolandım durdum
mutluluğun şarkısı dilimde
sıkıca sarıldım kendime
hayallerimin kurumuş yanağından öptüm
hoşça ayrıldım
Çiğdem Çimen
5.0
100% (6)