12
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
1108
Okunma

Bazı yolların sonunda varılacak yer yoktur,
bazı dostlukların başında kelimeler yetmez.
İnsan bazen kendine bile geç kalır da,
bir dost, tam vaktinde dokunur yüreğe.
Ben sana bir mevsim bırakıyorum,
ne hep bahar, ne hep kış…
soğuk bir günde birlikte soba başında oturmak gibi,
yaz sıcağında esen serin bir rüzgâr gibi…
tam yerinde, tam olması gerektiği gibi.
Öyle bir şey ki bu,
eli tutulmaz ama düşerken yakalar,
sesi duyulmaz ama en karanlıkta konuşur,
bazen bir kahve telvesinde, yanımda sen varmış gibi saklanır,
bazen bir suskunlukta, içini ısıtır.
Dostluk diye bir şey var,
ve işte orada, tam ortasında hayatın,
yüreğin gibi sıcacık…
Bil ki, ne zaman düşecek olsan,
bir dost sesi çağıracak seni,
ve ne zaman yolun kaybolsa,
bir dost eli ışık tutacak sana.
Sanki yanında hep duruyormuş gibi…
Dostluk,
zamana direnen eski bir mektup gibidir,
kimi kelimeleri silinse de,
anlamı hep kalır.
Bazen suskunlukta saklanır,
bazen de bir kahkahanın içinde büyür.
Ne anlatmaya ihtiyaç duyar,
ne de hatırlatılmaya…
Çünkü bilir ki, gerçek dostluk,
var olmakla yetinir.
Ve bil ki,
dünya ne kadar değişirse değişsin,
gökyüzü ne kadar uzak görünürse görünsün,
bir dostun yüreği hep aynı sıcaklıkla atar.
Her nefesinde yanında olduğunu hissettirir.
O yüzden,
ne zaman bir yol ayrımında dursan,
ne zaman içini bir hüzün yoklasa,
bil ki, bu dostluk hep seninle…
Adını bile söylemeye gerek kalmadan,
sana ait, senden yana,
hep orada olacak.
Peri Feride ÖZBİLGE
02.10.2025