0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
55
Okunma
Hayallerim vardı ömrümden daha uzun
Yumruklar sıkıldı betondan duvarlara
Sokaklar aradım beni sarsın ve uyutsun
Kanatlandı gönül kuşum uçta taa uzaklara
Bir sırra ermekmiş meğer ömürlük düşün
Bir çocuk ağlar ve yıkılır çelikten surlar
Sürgün fikirlerim ve gözlerdeki gülüşün
Beyhude dolaşmışım her boşlukta bir ben var
Bir inkılap bekledim bir yudum su kadar saf
Her adım bir çıkmaz her nefer bir yangınım
Söndü bütün lambalar karardı bak her taraf
Bir cihanlık kabrim mermerden dudaklarım
Öfkeli bir nesildim ben tarihe, düzene ve sana
Yarım kaldı her şey sözler, çığlıklar ve davam
Tutuşurken şehirler ah kaçışım hep boşuna
Merhamet diyarına bir yağmur gibi yağsam
Bir şiir yeterdi belki üç asırlık suskunluğa
Hayali canlandı dedemin boz atının
Geçerken nehirlerden doludizgin yokluğa
Bir kıvılcım düşer sineye cana can veren mana
Uyandım küle dönmüş çağların arasından
Her gönülde bir coşku her yürekte bir isyan
Gün doğuyor bak yine kızaran ufuklardan
Sustu bütün kelimeler kıyama kalktı zaman
Ey secdeye varmadan düşen sancılı ruhum
Orada sustu kalbim orada büyüdü vuslat
Kalk ve yürü! Yurduna varmaktır benim arzum
Giryem düştü kubbeye yeşerdi bak hakikat
Ey mazlum asırların kanlı seher vakitleri
Zaman kırıldı bende rahmetle doldu gece
Toprağa düştü gölgem açıldı sır perdeleri
Titredi yedi kat gök ruhumda hece hece
Ey göğe açılan kelam, ey ruhuma inen ses
Hayallerim vardı ömrümden daha uzun
Buz kesilmiş gölgeler ardımda nefer nefes
Derdim kadar hayalim hayalim kadar uzun