Hep aynı nakarat aynı terane,
Temcit pilavını koyarlar yine.
Karaborsaya düşünce o nane,
Dibi de tutar; sızlanan vatandaş
Doyurmak için de versek mi uğraş

’Soyuluyor’, yalan mı diy’cek diyen,
Öze mi baksak önce her şey ayan,
Varken doymayıp da sürekli yiyen
Bir çare desen, sızlanan vatandaş
Giydirmek için de versek mi uğraş

Rızkın Allah’tan olduğunu bildik
Her canlıya verildiğini bildik
Neyi ararsan bulduğunu bildik
Yanlış mı bildik sızlanan vatandaş
Duyurmak için de versek mi uğraş

Başımı sokacak bir evim olsun
Evim yoksa da eh alevim olsun
Ocağın tütmesi ödevim olsun
Sönen ocaklar, sızlanan vatandaş
Onarmak için de versek mi uğraş

Malzemeden çalan fırlayıp kaçmış,
Kaç bine mezar olmuş ev göçmüş,
TOKİ gelip bunun önüne geçmiş,
Faiz var lakin sızlanan vatandaş
Kaldırmak için de versek mi uğraş

Herkes ahlakını güzelleştirse
Kanaat etse bunu yerleştirse
Dağıtmak yerine birleştirse
Yine der miydin sızlanan vatandaş
Hem dermek için de versek mi uğraş

Bir yandan bolluk, israf bir arada
Bir yandan savaş, kıtlık var ortada
Hal böyleyken içen çöken voltada
Yazdırdın bana sızlanan vatandaş
Durdurmak için de versek mi uğraş