1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma
Geçmişte kalmış aklî bir sıhhat gibi,
Tıkırdayan eski bir saat gibi,
Sesimin ensesinde devam edip,
Asılı olduğu duvarların gözyaşlarını rutubetlendiren,
Sıska bir izin,
Tozlu bir ismi çıkarıp sunduğu yorgun elleriyle;
Dahil ettiği puslu akşamların,
Ötesine,
Solgun gözlerime düşen güneşin,
Sırtımdan sıyırdığı umutlu acılarla,
İnatçı bir saatin yoksunluk taşıyan kadranı gibi,
Sözlerin, vaatlerin, konuşulanların aksine,
Kimsenin duymak,
Dokunmak dahi istemediği,
Hastalıklı bir hayvan gibi!
Her ücralığa itilmiş yoksulluğun akranı,
Zihinlerde unutulmayı beklerken küflenen,
Vefanın artığı
Ve birikmiş binlerce hicranın yarısı gibi,
Ektiğim çiçeklerin dikenlerinden tattığım kimsesizlikle,
Kalpten geriye ne kaldıysa işte!
Darası gibi,
Sürekli tutuşan,
Tutunulan gariban sigarası gibi.
5.0
100% (1)