0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
610
Okunma
Yorgunum Usta
Yorgunum usta, omzum çökmüş fark eder misin?
Ne dert eksik ne yük hafif, taşır mıyım bilmem.
Geceler uzun, gündüz çabuk, nefes yetmez olmuş.
Ama içimde hâlâ bir şey kıvıl kıvıl yanar.
Vazgeçmem ben, çünkü içimde bir ben daha var.
Ayakkabım toz içinde, yollar çetrefil, taşlı
Nice dost sanmışım düşman, nice günüm boş geçti
Güldüğüm an sayılı, sustuğum an hep dolu
Ama dizlerimde hâlâ bir yürüyüş sabrı var.
Vazgeçmem ben, çünkü içimde bir ben daha var.
Kimi sabah uyanmak bile ağır gelir insana
Aynaya bakmak cesaret, gülmek koca bir yalan
Yalnızlık, suskunluk, kırgınlık… Hepsi omzumda
Ama içimde bir çocuk hâlâ inatla güler.
Vazgeçmem ben, çünkü içimde bir ben daha var.
Sandım ki geçer zamanla, sandım ki unutulur
Meğer unutmuyor insan, sadece alışıyor
Alışmak da acı aslında, bir tür kabulleniş
Ama ben alışmıyorum hâlâ içimde isyan var.
Vazgeçmem ben, çünkü içimde bir ben daha var.
Belki destan yazamam, belki göğe çıkamam
Ama dimdik dururum ya, o da yeter bazen
Bir çay içer, bir nefes çeker, yeniden başlarım
Çünkü yıkılmak değil mesele, kalkmak ustalık ister.
Vazgeçmem ben, çünkü içimde bir ben daha var.
Düştüm usta, hem de öyle böyle değil,
Toprak yakın, gökyüzü uzak, nefes eksik.
Bir ses dedim, biri tutsun elimden,
Kimse tutmadı, herkes kendi derdine çekildi.
Kalksam ne olur dedim, ama içim sustu ilkin.
Kimi geçip gitti, baktı bile arkasına
Kimi durdu sandım, meğer uzaktan bakarmış
Yalnızlık bir ağırlık değil, gölge gibi,
Seninle gelir, seninle büyür, seninle susar.
Kalksam ne olur dedim, ama içim korkar.
Sonra bir esinti vurdu yüreğime hafifçe,
Bir anı, bir yüz, bir bakış… belki de kendim
“Yıkıldın, tamam ama kalmak sana yakışmaz”
dedi içimdeki o susmayan ses.
Kalkarsan, hiçbir şey aynı kalmaz.
Çünkü düşmek kolay, yer zaten hep orada
Ama kalkmak… kalkmak başka bir marifet
Kalkınca anlıyorsun, kimmiş omuz veren
Kimmiş ayağını bastığında taş olan
Kalkınca susmazsın artık, suskunluk kırılır.
Büyürsün biraz, kabuk tutar yara
Gözyaşı hâlâ gelir ama artık yakmaz
Kalkarsın ve yürürsün, yol hâlâ çetin belki
Ama bu kez sende başka bir adım var.
Kalkınca insan eksik değil, derin olur.
Yoruldum demek, zayıflık değil usta,
Bu yürekle kaç kış geçti, kaç fırtına?
Bazı yükler var ya, görünmez sırtında
Ama yorar… ama çeker… ama büyütür seni.
Yorulmak da insanlıktır, saklama gözlerini.
Herkes güçlü görünmek ister, ezilmemek için
Ama en çok, içten kırılır insan fark etmeden.
Gülümsediği an bile ağrır bazen yanakları
Çünkü acı sadece gözyaşı değildir usta.
Yorulmak da insanlıktır, gizleme yarını.
Bazen sabahlar geç doğar, akşamlar çökmez
Bir gün yirmi dört saat değil, kırk sekiz sürer
Zaman geçmez olur, dert bitmez sanırsın
Ama geçer usta, yeminle geçer.
Çünkü yorulmak geçicidir, pes etmek kalıcı.
Kimi uyuyarak unutur, kimi yazarak
Kimi dua eder, kimi sigaraya sarar
Ama hepsinin ortak bir yanı var:
İnsan, yorulur… ama yine de ayakta kalır.
Yorulmak da insanlıktır, yeter ki dağılma.
Yorgunum dediğinde, utanma sakın
İnsan olmak, yara almayı da bilmektir
Her çizik, her kırık, seni sen yapar
Ve bazen en büyük güç, “yorgunum” diyebilmektir.
Yorulmak da insanlıktır, utanma usta.
Hakkı kalabalık
5.0
100% (1)