1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1344
Okunma

Serserilik zamanlarımdı
Dile kolay otuz yıl öncesi
Kumkapı sahili özlerdi bizi geceleri
Tesadüf düz konulmuş o kayanın kaderi
Sahil yolunu korumak için değil
Koymak için içki şişelerini ve mezeleri…
En aykırı içkileri
En aykırı mezelerle içerdik
Dilimizle yakalardık kar tanelerini
Üzerimizde ipek bir mintan
Göğüslerdik azgın dalgalarını Marmara’nın
Düşürmesin diye nevaleleri…
Üşümezdik içimiz kaynar
Devrim ateşi ile ısınırdık titrerken
Güzel Marmara’nın şişesinde kaybolurduk
Hep bir ağızdan marşlar söylerken
Bu nedenle belki de ciğerlerimin su toplaması
Açık havada iyot zehirlenmesi…
Sonra dayanamadık dağıldık
Kimimiz can verdi İzmit yürüyüşünde
Kimimiz Sirkeci eskimiş-inde
Ne zaman tuzlu leblebi ile rakı içsem
Üstüne cila niyetine bira
Toprakları bol olsun sözü dilimde…
Hoyrat çocuklarıydık zamanın
Bizden sorulurdu gecekondu direnişleri
Müteahhitler yükselttikçe binaları
Emek sermayeye dönüştükçe
Gecekondularını özler olduk şehrin
Sermayenin takiye-ye dönüşmesinde…
Yine oradayım Fevzi
Bir yudum sana ucuz şaraptan
Fırt fırt yâd ediyorum sizleri sizsiz
Artık sigaram amerikan malı
İnan bulamadım hiçbir bakkalda
Götü kundaklı olmayanını…
İST. 11.11.08