"Eş-Şekür"var...İnkar etsen de

"Eş-Şekür"var şükür esaslı yaşa...Şükür sana yeter..."Çünkü Allah yeter" “Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arş’ın sahibidir.” Tevbe(9)/129.

Allah yeter de "eş-şekür olarak yeter...de Rahan olarak yeter de...parada da rahmet var ama paranın rahmeti insana yetmez...Nice zenginler hasta çocuklarını kurtaramadı..

Allah "Eş-Şekürdür.Başbakan olsan şükrünü yap değilse alır elinden vermem denilemez ona her yaratılan asker çünkü ona Allah yeter ama kime ...şükredene yeter alimdir ilme bilme tekniğe öne verne yeter...

Şeytan da Allahın yani "Eş-Şekürün" askeri İsrail de...Şeytan dedemiz Ademi cennetten etti.İsrail de bizleri eder.Şükrünü yapalım

"Allah yeter ama kime yeter...hendek kazmasaydı hz Peygambere bile yetmezdi"çelik kubbe" zamanın hendeği...Bedir kara savaşıydı Uhud kara ve hava savaşıydı Hendek hava savaşına benzet...onu."Çelik kubbeye benzet"...

Allah yeter ama kime esmasına katkılıya ve ktkısı kadar yete çünkü adildir adillk saslı bu varlık hendek kazmasadı hz Peygamberi bile asi sayardı.asiye yetmez ve gitmez ki Allah hz Ademe yetti mi şeytan yere çaldı Ademi...hz Yahyya yettimi ağaçtan farkı yoktu çünkü...Adillik esaslı bu varlık hz İbrahim için"beren "emri geldi ama İbrahime yetti muahhiddi evadını kurban verendi ibrahim...Gazzeli önce evladını kurban versin sonra muvahhid olsun snra"Beren emri beklesin der hz İbrahimin bu kıssası...

Allah yeter diyenler tevbeniz nefse mi parya mı yaradılana mı yaradana mı...


﴾128﴿ Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.
﴾129﴿ Buna rağmen yüz çevirirlerse de ki: “Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir.”

Tefsiri:

Hz. Muhammed bir insan olarak içimizden biridir; fakat Cenâb-ı Allah onu vahiy alma ve peygamberlerin sonuncusu olma mertebesiyle onurlandırmıştır. Başka bir âyette “bütün varlıklar için rahmet” olarak nitelenen (Enbiyâ 21/107) Resûl-i Ekrem’in müminlere karşı tutumuna ve hissiyatına ağırlık verilen 128. âyette o, Allah Teâlâ’nın iki güzel ismi ile, raûf ve rahîm olarak nitelenmiştir; raûf “çok şefkatli”, rahîm “çok merhametli” demektir. Yüce Allah’ın hiçbir peygamberini kendi isimlerinden ikisiyle birlikte anmamış olduğu dikkate alınırsa onun rabbimizin katındaki derecesi ve bütün bu açıklamalara rağmen ondan yüz çevirenlerin ne büyük ziyanda oldukları daha iyi anlaşılır. İşte 129. âyette Hz. Peygamber’den bu gibi bahtsızların tutumlarından üzüntü duymaması, sadece Allah’a güvenip dayandığını hatırlaması ve onlara da bunu duyurması istenmektedir (Hz. Muhammed ve onun üstün özellikleri hakkında bk. Ahzâb, 33/40; Feth 48/29; tevekkül hakkında bk. Âl-i İmrân 3/159).

Sûre Allah ve resulünden bir bildirimle başladığı gibi, yine Cenâb-ı Hakk’ın resulü vasıtasıyla insanlığa yaptığı genel bir uyarı ile, büyük arşın sahibinin yegâne ilâh olan Allah olduğu vurgulanarak sona ermektedir (“arş” hakkında bilgi için bk. A‘râf 7/54).Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 78

Yaradılan yetmiyor...İsraile savunma silahları yetmeyecektir...yaradılan yetmez yaradanın askeri çok...

Yaradılan esmasahibidir ve yeer...yaradılan aynadır yetmez çünkü aynalar sınırlı kalır ve aynalar asılın görüntüsüdür bağlıdır asıla hür değildir yani...Parayagüvenen güvenme...Anne şefkatine güvenen kedi yavrusu aç ölür mü öldü.çok öldü...

Ruhlar da ayna kimisi kirli...toprak kirletir.cehennem parlatır.Altın kadar kıymetli o aynalar.Toprak biz olur ruhlarla ve bir rüyadır gördüğü...Yaratılan rüyadadır...denk ve ortak nasıl olsun Rabba... oğul da olamaz...Habib de olamaz ancak habib gibi olur rüyada çünkü ve rüya yok hükmünde deil mi...Uyanıncaya kadar var hükmündeler..

Tevbe ve mükemmellik için cehennem yeter.dakikada tevbe başlar ruh göçü niye gerekli ey hint beyni.Beden toprağa ruh ahirete hemen

﴾ Talak/3﴿ Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a dayanıp güvenirse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah dilediği şeyi sonuca ulaştırır.

Nuh olana gemi nasib olur...musa olana asa...Tevbeniz nefse szin...Zor geldi para kazanmak para kaa demeyi İslam sandınız...nefisci peygamber ayna der ama aynayı kirletir...Alici Ali muta mı yaptı...sunn kesi mi hz Aişe 9 yaşında mıydı hz Peygamber kabullendiğinde...Kirlisininz kirlettiniz kirli aynasınız temiz aynaya çevrilmeniz yetmez...kiriniz engel gerçeği görüntülemeye...çünkü.

Temiz ayna olun diyor şu ayetler...temiz değilse aynalığınız peygamber de size yetmez Allah da yetmez çünkü temiz aynayı ancak temiz aynalar temiz görüntüler...Siz Hint byni kadar temizsiniz ve Allahı marifet-i bozmaktır şiniz eyleminiz haliniz duygularınız üşünceleriniz...Kirlisiniz İslamı kirli görüşünüz bu sebebten...İslam ilimde bilimde teknite ...uçkurcu-mideci bilmese de.Nefisci bilmese de nefisciye Rabçılığın güzelliği grülmez kördür nefisci...sağırdır...

﴾Saff/10﴿ Ey iman edenler! Sizi, elem verici azaptan kurtaracak bir ticareti size göstereyim mi?
﴾11﴿ Allah’a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
﴾12﴿ O sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere, adn cennetleri içindeki güzel köşklere koyar. İşte büyük kurtuluş budur.
﴾13﴿ Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi müminleri müjdele.
﴾14﴿ Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu Îsâ da havârilerine, “Allah’a giden yolda bana yardımcı olacaklar kimlerdir?” diye sorduğunda havâriler, “Allah’ın yardımcıları biziz” demişlerdi. Sonra İsrâiloğulları’ndan bir kısmı iman etmiş, diğer bir kısmı da inkâr etmişti. Biz inananları düşmanlarına karşı destekledik, böylece üstün geldiler.

Tefsiri

Bütün varlıkların Allah’ı tesbih ettiği yani Allah’ın evrendeki mutlak egemenliği hatırlatılıp bu gerçeği dikkate alanlar açısından özü sözü bir olmamanın, hele Allah’a karşı zevâhiri kurtarma çabası içine girmenin ne kadar saçma olduğuna dikkat çekilerek başlayan sûrenin sonunda, kurtuluş yolunun samimi bir iman ve bu imana uygun davranışlardan geçtiği bildirilmekte; Hz. Muhammed’den önceki peygamber Hz. Îsâ’nın hayatından canlı bir örnek verilerek Allah’ın dinine içtenlikle destek olanlar büyük fetihler ve zaferlerle, sonunda da en büyük başarı olan âhiret mutluluğuna erişmekle müjdelenmektedir. 13. âyetin “Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi müminleri müjdele” şeklinde çevrilen kısmı, savaşlarda müslümanların morallerini yükseltici bir ifade olarak sık sık tekrar edilmiş; özellikle Osmanlı’da ordunun muzaffer olacağı inancını pekiştirmek üzere mehteranın icrâ ettiği mûsikinin arasında coşku verecek biçimde seslendirilmiştir. Hz. Îsâ’ya iman etmiş olanlar büyük sıkıntılara mâruz kalsalar da sonunda inkârcılara karşı büyük bir üstünlük elde etmişlerdir. 14. âyet bu tarihî gerçeğe gönderme yaparak müslümanların bundan sonuçlar çıkarmaları istenmektedir. Bununla birlikte gözden kaçırılmaması gereken bir husus, dünyada elde edilecek zafer ve üstünlüğün 13. âyette “hoşunuza gidecek bir şey daha” şeklinde nitelenmiş olduğu ve 12. âyette belirtildiği üzere asıl güzel sonucun, keza kurtuluş ve başarının Allah’ın hoşnutluğuna ve âhiret mutluluğuna erişmek olduğudur. 14. âyetin “Böylece üstün geldiler” şeklinde çevrilen son cümlesi, “Allah Hz. Muhammed’i gönderip iman eden o kimseleri onaylayan bildirimlerde bulununca, özellikle Hz. Îsâ’nın Allah’ın kelimesi olduğunu haber verince, onların delilleri açık hale geldi veya delillerinin üstünlüğü ortaya çıktı” gibi mânalarla da açıklanmıştır (bk. Taberî, XXVIII, 92-93; İbn Atıyye, V, 305; Râzî, XXIX, 319. İman temeline dayalı olarak can ve malla Allah yolunda cihad etmenin ticaret olarak nitelenmesinin izahı için bk. Tevbe 9/111; “cihad” hakkında bk. Nisâ 4/84, 95; Mâide 5/35; Tevbe 9/73; Hac 22/77-78; adn cenneti hakkında bk. Ra‘d 13/23-24; “Allah’ın yardımcıları olma”nın anlamı hakkında bk. Âl-i İmrân 3/52; “havâri”, Hz. Îsâ’nın havârileri ve aralarında geçen konuşma hakkında bilgi için bk. Âl-i İmrân 3/3-4, 19, 45, özellikle 52; Mâide 5/110-115).
Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 339-340