[ italik



Sanki memleket, herkese yetmeyecek bir hiç parçası
eline sopaya alışmış adamlar kadar
dili yumruklu adamlar sarmış etrafı

hemen hepsi
eski bir yorganın ortakçıları
soğuk ölü sayısı yüksek dağlardan
söz etmek yerine
yünün hangi koyundan,
şiltenin kaç metre bezden dokunduğunu konuşuyor

kanın ot gibi insan bedeninde kuruduğunu
biri anlatırken
öteki üstünü kapatıyor
ah limın
o kötü damar kötü tuttu
Hayal cennetine pabuç yırtık ve kıl örtüneni soktular...

Evet bende
benim
bir kozalak düştüğü yeri yakar
ya da gölgesine hapseder çürük yaprakları,
ince dalları

“kimin yolunun yolcusu bu ayak, bu akıl?” dedim
yerim dara
bir kör ışığın körüne doğmak
işte böyle bir şey olsa gerek

Kim kuşların göğe fiske kadar dokunuşuyla
Kimi kaçışı ile tebelleşken
ses kendi arkasına saklanıyor

hırsı alamaz
bir yağmur dağıttı dikkati

yarın
ertesi günün
daha ertesi günün bir adı varken
bir adı daha olmazdı

sesin tepindiği kulaklara
bir memleket siparişi daha verdim
alıcısı
satıcısından daha kemirgen...

Eee...!gitti yine bir günüm züğürt çenesi ile....

07-09-2025
İST...