1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
220
Okunma
Karpuz kabuğuna basıp da kaymış,
Kol kanadın kırmış, oy Şero Emmi.
Bunca yıl yediğin haltlara saymış,
Allah’ın tokadı, say Şero Emmi.
Dört hatun kocaltmış, koymuş mezara,
Beşinciyi arar, çıkmış pazara.
Aman dikkat eyle, gelme nazara,
Yeter artık daha, doy Şero Emmi.
Aynalı gözlüğü, İspanyol paça,
Hiçbir hatun yok ki kurtulup kaça.
“Müslümanım.” diyor, yemini haça,
Pavyonlardan çıkmaz, bey Şero Emmi.
Boynunda gıravat, süslenir, gezer.
Nerde hatun görse, iyice süzer.
Sakın laf etmeyin, kükreyip kızar,
Hovardalık sende huy, Şero Emmi.
Köyde dul kadınlar illallah etmiş,
Delikanlımızın yaşı tam yetmiş.
Mavi boncuk için doktora gitmiş,
Helal olsun sana, vay Şero Emmi.
TikTok’tan, Face’den arıyor kısmet,
Karşısına çıkan hepsi de İsmet.
Adını unutmuş, sor diyor İsmet,
Daha yoğrulmamış, toy Şero Emmi.
Saymakla bitmiyor yediği kazık,
Kandıran çok olmuş, garibim, yazık.
Allah’tan istemez hayırlı rızık,
Tek bir hatun için, tüy Şero Emmi.
Sonunda genç hatun bulmuş parayla,
Evde ne var ne yok satmış sırayla.
Maça başlıyorlar yazı turayla,
Zehir oldu sana şey, Şero Emmi.
Kaynana bir yandan, avrat bir yandan,
Şero Emmi çıkmış dinden, imandan.
Emdiği süt gelmiş ağzı burnundan,
Sıkıysa kapıya koy, Şero Emmi.
Karpuz kabuğunu sanma ki yedik,
Doğru söyle, sen de yaramaz hödük.
Karının ağzında bekliyor düdük,
Toprak başa gelmiş, duy Şero Emmi.
Düştün İsrafil’in işte eline,
Sahip çıksaydım biraz diline.
Kaynanan küreği vurmuş beline,
Artık kendi canın kıy, Şero Emmi.
04.09.2025
İSRAFİL BİLİCAN
5.0
100% (1)