0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
77
Okunma
Mürtedsin belki de...
Münafıksın belki de...Irkçı münfıktır ikilemiştir İlahı ırkçı...Nefis hiç olmalı BİZLİKTE çünkü
(Bakra/153﴿ Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır.
Namazla"YARDIM İSTE"gelmiyorsa o namaz da namaz değil çünkü esmaya katkıdır namaz-Oruç-hac-zekat-şehadet.O şehadet mürtedlik belki veya Sabrın cihaddan kaçmaktır belki...
Münafık Kur’anı budar...Mezhebler de budadı...Irkınımenfaatine göre bir din ouşturdu mezhebler...İslam esmaya katkıdadır...
Bakara/15:(Oysa asıl) Allah onlarla alay etmekte (Kur’an’ın bir kısmına inanıp bir kısmına itiraz eden münafıkları,onları kendi hallerine bırakmakla ve bir müddet fırsat tanımakla oyalayıvermekte)dir. (Böylece) Kendi azgınlıkları ve sapkınlıkları içinde bocalayıp durmalarını (istemekte) ve süre vermektedir.
Namaz sandığımız mı namaz eğil...Sabır sandığımız mı SABIR değil...dua sandığımız mı dua değil...deneyip anlayalım mı...
İşte ayet:Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır.Ayet dediğimiz ayet olduuna göre...
Tefsiri
Sabır teriminin anlamı ve önemiyle sabır ve namazın insanı dirençli kılmadaki etkileri üzerinde daha önce durulmuştu (bk. Bakara 2/45). Orada bu buyruğun muhatabı İsrâiloğulları idi; bu yüzden de “Şüphesiz bunlar (sabır ve namaz), Allah’a huşû ile boyun eğenlerden başkasına ağır gelir” buyuruluyordu. Halbuki burada muhatap müslümanlar olduğu için böyle bir ağırlıktan söz edilmediği gibi âyetin sonunda müslümanların sabırlı ve metanetli olduğuna işaret edilmektedir.
Âyette hangi konuda sabırlı olmak gerektiği belirtilmemiştir. Bu sebeple ibadetleri yerine getirmek, haramlardan kaçınmak, her türlü düşmanca hareketlere karşı direnmek, musibet ve acılara katlanmak gibi dayanıklılığı gerektiren her durumda sabretmek bu buyruğun kapsamına girer. Bunun yanında, kıble değişikliğinden sonra vuku bulan olaylar dikkate alındığında, burada özellikle İslâm’ın varlığına son verme kararında olan düşmanlara karşı verilecek mücadelelerde sabır ve metanet göstermenin kastedildiği de anlaşılmaktadır. Nitekim kıble değişikliğinden yaklaşık iki ay sonra Bedir Gazvesi vuku bulmuş, sonraki dönemlerde de müşriklere ve diğer gayri müslim unsurlara karşı silâhlı mücadeleler devam etmiştir. 153 ve devamındaki âyetler bir bakıma, müslümanları böyle bir sıkıntılı döneme hazırlıyor; bu dönemlerde sabır ve sebat göstererek, Allah’ın divanına durup namaz kılarak O’ndan yardım dilemelerini istiyor; Allah’ın sabredenlerin yanında olduğu müjdesini veriyor. Sabır, insanın bir amaç için ortaya koyduğu özverinin, kararlılığın, güçlü azim ve iradenin ürünüdür; dolayısıyla sabır, insanın kendi benliğiyle ilgili tavrıdır. Namaz ise onun bedeni, dili ve kalbiyle kısaca bütün varlığıyla Allah’a yönelmesi halidir; şu halde namaz da müminin Allah ile ilgili tutumudur. Böylece sabırla benliğini güçlendiren, namazla da Allah ile birliktelik kuran insan, başarının psikolojik şartlarını tamamlamış olur. Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 239-240