5
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
162
Okunma

Eylül’ün hüznü çökmüş, gözü yaşlı toprağa
Bir dem düşmüş ki sorma, ömrün giden salına
Duramıyor yerinde, bir hal olmuş yaprağa
Çoktan küsmüş habersiz. tutunduğu dalına.
Isıtır içinizi, Eylül’ün geceleri
Duygusaldır kalemin, yazdığı heceleri
Yazarken aşık olur, şairin niceleri
Bakmaz asla çıksa da, papatyanın falına.
Çırpınır börtü böcek, kar yağacak taşına
Sonbaharın son aşkı, kalacak tek başına
Bir anlam veremezler, Eylül’ün telaşına
Son umutla konarlar, çiçeklerin balına.
Füsunludur her günü, hasrettir artık gözler
Eylül çok sükunettir, duygu doludur sözler
İnsanın ömrü gibi, geçmişe bakıp özler
Kalkıp ta gülemezsin, hicran çöker halına..
Sadık KARADEMİR