0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
90
Okunma
Kara bahtım,
Kör talihim.
Ne de zorumuş
Yokluğa özlem..
Ne gidebiliyorum
Ne gelebiliyorum
Boşlukta bir sürü çığlık
Yankı yankı kulaklarımda
Alabildiğine boşluk
Kalbim gümbür gümbür
Boğazımda tarifi olmayan bir hıçkırık
Düğüm düğüm düğümleniyor.
Ne yaşayabiliyorum doya doya
Ne kaçabiliyorum kendimden
Beynimi yiyip bitiriyor
İnsanların alışıla gelmiş kalabalığı
Sanki altı açık ocağımın
Harıl harıl son ayarda yanması gibi
Bitmiyor Hasretim
Çektiğim özleme
Ne koşa biliyorum
Ne durabiliyorum
Tarifsiz bir kalabalık
Tarifsiz bir gürültü
Beyin hücrelerime işlemiş
Gereksiz bir uğultu
Mıh gibi çakılıp kalıyorum
Kafama vuran çekiç darbeleriyle
Bu şarkı burada bitmeyecek biliyorum
Bu şarkı yarım kalmayacak
Belki birileri gelip tamalayacak
Ama öksüz kalmayacak bu şiirler
Her mısrası gereksiz hüzün dolu
Ben gülmezken talihime
Ben ağlarken halime
Bir sürü dert izliyorum bu boşlukta
Sevinçlerimi çalıp
Hüzünlerimi bırakan bir oburluk
Yiyipte doymuyor mutluluklarımı
Kalmadı bende hiç birşey
"
Aklıma anlamsız bir düşünce saplanıyor
Ne aşıklar yandı bu yolda
Ne aşıklar kül oldu aşk uğruna
İçti şarabı vurdu deme
Bu dünyada demde benim
Şarapta
Sadece tadı alınmış
Kalmış ağzımda acısı
Ne açabiliyorum
Ne de içebiliyorum...
Çok severken yaşamayı
Neden bu Araf Uygarım
Harap ettin kendini
Zehir ettin yaşamayı
Bitti pilin
Gitti ahın
Sen gidemedin
"