Yağmurlu bir kış gününün batımında,
Güneş bir akşamüstü kızıla dönüp,
Ufukta yavaş yavaş kaybolurken,
Sıralanmış Beydağlarının morluğu,
Akdeniz körfezine yansırken,
Konyaaltı falezlerinde bir adam,
Güneşin ufukta kayboluşunu seyreder,
Bitkin yorgun haliyle denize bakar,
Yaşlı gözleri son kez engine dalar,
Ve birden falezlerden bırakır kendini boşluğa,
Onunla birlikte,
Yarım asırlık bir ömre sığdırılmış
Hatıralar, hayaller, sevdalar,
Yarım kalan hesaplaşmalar, düşler, umutlar,
Yok olur ,
Denize düşen adamın sesiyle,
Falezlerden bir ses yankılanır,
O, ses çılgın dalgaların sesinden farklıdır,
Dalgaların kayalara çarpmasıyla,
Bedeni o an can verir,
Bedende hapsolmuş, çile çekmiş ruhu,
Birden özgürlüğe kavuşur,
Uçmağa doğru yükselir,
Hoyratça esen rüzgar durulanır,
Falezlere yükselen dalgalar,
Birden yerini sakin dalgalara bırakır,
Gün ağarmaya başlayınca ,
Donmuş bedenini bulur balıkçılar,
Defnedilmek üzere götürürler,
Bu adam kimdir?
Neden canına kıymıştır?
Belki hiç kimse bilemeyecektir,
Belki de;
Yaşayamadıklarıyla, kaybettiği düşleriyle,
Aldatılan bir hayatıyla,
Bir anda onu saran kâbusla,
Kurtulmuştur çektiği ızdıraptan,
Düşmüş olduğu çaresizlikle,
Yenik düşmüştür kaderine,
Hayatı boyunca anlatamamıştır derdini,
Tükenmiş ruhu bedeninde yıllardır hapsolmuştur,
Hayatından eksik kalmıştır bir şeyler,
Bilinmez suçlu kimdir? Nedir sebep?
Belki de bir kadındır, onu bu hale getiren,
Yapılan ihanet…
Yarım kalan bir hesaplaşma,
Ruhunu bunalıma sokmuştur,
Falezlerde yankılanan sesle,
Bir hayat son bulmuştur,
Tüm gizemiyle,
Ardında bilinmez sırlar bırakarak…

Şiir Erdoğan KIRMIZIOĞLU
"Falezlerde Yankılanan Bir ses " kitabından 2024