1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
98
Okunma
Yüzüğümün pası için vardım ben o yere
Yıkık bina, soluk kapı ve ardında bir peke
Usta aldı eline yoktu hevesi belki de
Dedi olacak iş değil at sen bunu şu çöpe
Oysa ne bilsindi ona verdiğim değeri
Lakin artık kar tanesi kalbime düşmeliydi
Kıyar mıyım sandım o an afalladım kaldım
Ustanın onu attığı yere bakakaldım
Savrulacak kadar hafif
Atılacak kadar değersiz
Gönlümdeki şu acı ne kadar da yersiz
Sen ordasın yalnızsın tıpkı benim gibi
Bir zamanlar benim de hissettiğim bu idi
Ben seni orada yeterince sakladım
Bir yüzüğe sığdırdığım canın artık kimsesiz
5.0
100% (2)