4
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
192
Okunma
Ben,
kırık bir saatin suskun yelkovanı,
zamansız dönerim kendi içimde.
Sen,
bir sonsuzluk çiçeği,
her mevsimde farklı kokan…
Ben,
gökyüzünü unutan bir uçurtma,
ipini koparmış rüzgârda savrulurum.
Sen,
bulutların arasında saklı bir liman,
beni sadece gözlerinle çağırırsın.
Ben,
çölün tam ortasında bir avuç su,
gizli, ürkek ve geçici.
Sen,
kumlara rağmen solmayan bir serap,
inanınca gerçek olan…
Ben,
gecenin en yalnız saati,
kendini dinleyen eski bir şarkı.
Sen,
bir mumun alevinde çoğalan sessizlik,
dokundukça yakan ama vazgeçilmeyen.
Ben,
yırtılmış bir haritanın yarısı,
yönsüz, eksik ve arayışta.
Sen,
hiç çizilmemiş bir rotanın kalbi,
varışsız bir yolculukta tek hedefim.
Ve biz,
birbirini tanımadan aynı düşe düşen iki kıta gibi,
yıllar sonra kavuşacak bir tektonik hayaliz.
Deniz bizim aramızda,
ama biz
aynı dalganın iki ucuyuz.