0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
380
Okunma
kalbimizin derinliklerinde
her alıp verdiğimiz nefeste
yeni bir ana yürüyor ömrümüz
gönlümüzdeki nevbahar pırıltısı
gökyüzünün en parlak yıldızı
bu diyardan koparıp bizi
başka bir yere ışınlıyor
zifiri karanlığın siyah perdeleri
bilinmeyen biryerde karşılıyor beni
aydınlığa kavuşmak için
gül mü yoksa diken mi diye soruluyor bana
ben bilmem, hallacı mansur konuşsun
koca yunus şiirleriyle cevap versin
onlar ne derse ben razıyım
işte bedenimiz, işte gönlümüz
eynimize giydik şu hırkayı
gönlümüze koyduk şu yolu
kaç dolunayda, kaldırdık kaç perdeyi
ne krallıklar, ne imparatorluklar gelip geçti
hırkamız hala sırtımızda
gönlümüz meleklerin şahitliğinde
cahit fıkırkoca
30.07.2025, ankara