15
Yorum
53
Beğeni
5,0
Puan
326
Okunma

.
Dün, Bugün, Yarın
DÜN
Bir dağın göğsü tutuştu dün
rüzgâr savurdu alevi
yıllardır susmuş dallara
vurdu ateşin harı.
Bilmem ki hangi şerefsizin
bu işten olur kârı
serçeler gökyüzüne ağdı
kanatlarında kül
gök duman
yer ateş
yuvada kaldı yumurta
yuvada kaldı yavru
kaybetti yaşam savaşını.
Ben o an
ekrana dokunamadım
gözyaşımı yutamadım
ve utandım
hala nefes aldığıma…
İçimiz yanarken sustuk.
Sustum.
Ama dün
çok üzüldüm.
BUGÜN
Bugün hâlâ duman tütüyor
haberlerde unutturulmuş bir acı gibi
yeniden izleyince yanıyor içim
ve midemde bir taş
boğazımda düğüm
bir çığlık çıkmak bilmiyor.
Bugün insanlar konuşuyor
ama kelimeler boş
hiç birisi su taşımıyor yüreğime
hiç biri unutturmuyor o serçeyi
yanan yuvayı
dumanda boğulan sessizliği...
Bugün içim hâlâ yanıyor
ama dışım
gülümsüyor gibi.
YARIN
Yarın belki
bir damla su düşer
o yanmış toprağa
belki bir çocuk
yeniden güler göğe
ve unutur
küller arasından doğduğunu.
Yarın belki
birileri konuşmaz
susmaz da…
Birileri anlar
yangını sadece ağaçlar değil
bizim içimizdeki ormanlar yaşadı.
Yarın…
Umut olsun diyorum
ama umutsuzum.
Yine de
bu şiiri yazıyorum.
Belki biri
okur da
inanır
bir şey değişebilir diye.
Not:
Bu dizeler sadece bir yangına değil, içimize de yazılmıştır
Ferdaca
5.0
100% (23)