Her gün oturduğum yer masa
Oturunca yazım içindir masa

Çayım kocanda atında masa
Bir başkadır olmak sahib-i masa

Odamın dekonu başımı yastığı masa
Yıllar geçti şimdi ben oldu masa

Çok sağlam düşürüm zincirim masa
Bulurum unuttuğumu bağladığım yer masa

Arada bir trompet olur, çalgım masa
Nameler yükselir o an sesi masa

Ben onunla varım yanımda isterim masa
Ben yok olunca uzağımdadır masa

Oturduğum sandalyede öğretmenim sebebi masa
Oturdurduğum yerden ülke yönetirim makamım masa

Herkes koltuk peşinde ben ise masa
Çünkü koltuk olsa onlar ister bir de masa

Memur dirsek çürütür yıprandığı yer masa
Bilmezler dirsek çürür kalır masa

Tahtadanıdır yapıldığı malzeme odundur masa
İnsana dertten kızar ama yontunca olacağı masa

Çekmecelerinde defter kalem var durduğu yer masa
Çekmeceler açılınca yoklamam gelir, oyun saham masa

Yine de en güzel şeyler yazmak, değer veren masa
Yazmak her zaman olmaz ama hevesi getiren masa

Ortamda güzellik adına ne varsa rabıtası masa
Güzellik cevherinin ilham kaynağı masa

Aklım demir zincir ağırlığı masa
Çünkü üzerinde çalışırım ondan aklım masa

Kudreti hep aynı kalmaktır değişmiyor hiç masa
Hep aynı kalanın ruhu şeklidir bedeni masa

Dinlerim neler yaşadıklarını anlatanı masa
Ben anlatsam olmaz benim dilim masa

Tuna M. Yaşar