0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
146
Okunma
Eksik bir masada soğumuş çorba,
bayramlık bekleyen boş bir sandalye
ve kimsesiz bir "iyi geceler" fısıltısıdır
bekleyiş.
Duvara asılı bir fotoğrafın sararması değil,
rüyasında "baba" diyen bir çocuğun
gözlerini uyanınca usulca silmesidir
bekleyiş.
Gelmeyeceğini bile bile göz kapısında durmak,
bir anahtar sesiyle umutlanmak
ve ardından sessizce içe çökmektir
bekleyiş.
Sadece gelmeyeni beklemek değil,
kendini toparlayamayan bir annenin
her gece dua edip sabaha eksik uyanmasıdır
bekleyiş.
Unutulmuş bir sandalyede
yıllarca oturan yokluğun ta kendisi,
ve her gün o sandalyeye bakıp
"Bugün de gelmedi..." iç çekişidir
bekleyiş.
Sokağın başında yankılanan bir ayak sesi,
içinde fırtına gibi esip dinen sevinç,
"Gel" diyemediğin bir ismi her nefeste anmak
ve her anışta biraz daha eksilmektir
bekleyiş.
Sarf edilememiş bir “Neredesin?” sorusu,
binlerce cevapsız gece yutkunuşu...
Ne gitmiş olana küsebilmek
ne kalana tutunmak...
İkisi arasında asılı kalmaktır
bekleyiş.
17 Temmuz 2025 / 18:33
𝓡𝓪𝓶𝓪𝓴 𝓚𝓪𝓵𝓭𝓲 / Samim İĞDE
5.0
100% (2)