1
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
213
Okunma
eğil biraz ey unuttuğum incir ağacı,
al beni yeniden kucağına,
biraz süt katıver aşıma,
yılanlarını temizle, köklerini sal,
uzanmıştık seninle hani bir gökyüzünde,
hatırlar mısın, boyum kısaydı, hayallerim uzun boylu,
gözlemiştik birlikte babamın yolunu,
ne sen kaldın ey incir, ne babam, ne yol,
ne ben kaldım, ne kısa boyum,
gölgende dinlendikçe yoruldum,
hep o en tepede unutulan, alınamayan incirler gibi,
bir gün kabul etmedin beni,
kaldım duvar dibinde, pencerenin gölgesinde,
sonra perdeler kapandı, indim dalından,
kuşlar oruç tutmazdı senin dallarını konduğunda,
ben dibine gömdüğüm çocukluğumdan beri,
öğlene kadar hep susuz kalacağım,
ölene kadar,
belki de mahzun bir ürperti gezecek tenimde,
saçlarım başka yöne taranacak,
köşeden bana bağıran çocukluğum,
kaç! serbest bıraktığın göz selinden,
konuş ki susmak nedir bileyim.
5.0
100% (5)