1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
807
Okunma
laf dönüp dolaşıp ölüme geliyor
ölümün tüm köprüleri arkada bırakışına
ve tüm toplanan insanların aynı şeyden
başlayarak birbirlerinden kopuşuna
laf dönüp dolaşıp ölüme geliyor
yağmur bilekleri döverken
kesik camların kırmızı olmasını beklerken
ve kızların bir eylül gecesini hatırlatan
şarkısı başlamadan hemen önce güzel bir
bar duvarının önünde oturmuş sohbet eden iki
delikanlının son sözlerini söylediklerini bilmeden
aç bir cazibe taşıyor hayatın
alt tarafı hayat, alt tarafı şiir
bırak bazı sözleri ağzından
bırak ki güzel ol
laf dönüp dolaşıp aşka geliyor
inanmıyoruz kan bağına
meleklerin bildiklerini bilmiyoruz
onlar bizim bildiklerimizi bilmiyorlar
o zaman günah başlıyor
o zaman kötü bir an kalıyor
çektirdiğimiz tüm fotoğraflarda
aç bir gezegen taşıyor herkes kafasında
gökyüzü insan için fazla
insan kendi için az kalıyor
bunu şair biliyor da
tanrı bilmiyor
devrim uzun lafın kısası
kısaslar düşüncenin uçkurunu çözüyor
hüzün gökyüzünde asılı kalıyor
hesap konuyla alakası olmayan
bir peygambere kalıyor
laf dönüp dolaşıp hürriyete geliyor
parklar bahçeler memleketinde kedere
ancak ölüleri ölüler anlar
fışkırır gövdesinden kan atlasının
bize sivil anlatır,
bizi birbirimize göre yapar
laf dönüp dolaşıp sana geliyor
senin telafi ettiğin tüm zamanlara
bakışındaki haritaya düşmekse düşmektir
mahremindeki dağa çıkmaksa çıkmaktır,
gibi doğuyu doğurmuş tabiatınla
mazeret istiyorsun benden
yapma, beni de anlamayıver
lütfen, inceliğini koru
kınındaki bedenini çek insanlara doğru!