ÇİNGENEM

Nasıl bir suça bulaştım ki
Hangi günahımın bedeliydi bu kader
Bu ezvakı nefis
Hangi terazi tartar böyle aykırılıkları
Kefe delinir, ipi kopar
Ahh turuncu rastlantı, mavi kelepçe
Efsunlu zincir
Tevafukun tedavisiz can kırıkları
Kundaklanan his
Başı yazmalı, burnu hızmalı çingenem
Sen
Bitmeyen şiir, kuralsız bestem

Ardımca
Annesini arayan bir çocuk gibi
Mızmız gölgemin gizli hıçkırıkları
İpi kısa kovamın yetişemediği çare
Fehme sığmayan sorularımın inleyen cevapları
Nerdesiniz
Yılların bilediği bıçak
kalemi kaderden alınmış, acemi yüreğimize yapılan aşı
İlk filiz ve ilk dalda
Yuttuğum zehirli meyvesin; çingenem

Çayımı içerken, en dingin olduğum günde
Vefasız bir öğle sonrasında
Balkona oturduğum avare saatte
Sokağa baktığım anda
Güneşi gizlemeye calışan bir bulut gibi
Alnına düşen perçeminle
İnci taneleri gibi ter akıtan zülüflerinle, ..
Kar beyazı teninde
Simsiyah gözlerinden çakan şimşeklerin akımı
İlahi cereyan
Saliseleri patlatan güçsün; çingenem

Neden çıktın ki karşıma
Cikletinde patlayan baluncuklar
infilak etti kılcal damarlarımda
Sırtında dolu dolu olan buhçana
nasıl yüreğimi sığdırıp taşıyabildin
Sokağımdan
Bidaha geçmemeyi nasıl vicdanın el verdi
Tevafuk deryasında
nasıl’lar dalga galga beni çekiyor en dibe

Sen; hangi göçün bana kalan mirası
Hangi aşkın artığı
Hangi diyarın melikesi, hangi yolun gezginisin
Çingenem

Pervasızlığının ardında ki asaleti gördüm
Bir yıkım gercekleştirip, seri bir katil gibi
Senden başka yüreğimdeki bütün beşeri sevgileri kökünden söktüm
Bidaha görmesemde
Ben hayalinle mutluyum
.........26.02.2025...........
Ezcümle; bu şiiri notlarım arasında onutmuşum.
Ferda,ca hanımın, "Ruhum çingene" şiirini okurken hatırladım. Kendilerine teşekkür ederim

Not : bu şiir, bütün roman ve çingene vatandaşlarımıza ithafendir. Kendilerine sağlık ve huzur diliyorum