15
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
1067
Okunma

Nasıl olsa farketmez bedenimiz boyumuz
Her kulun âmeline göre kabirde darlık.
Kibirle bulutlara yoldaş olan boynumuz
Ne kadar kalın olsa, yalnızca bir hızarlık.
Emrolunduğun gibi dosdoğru yürüdüğün
Nefs’ine bir ip takıp yerlerde sürüdüğün
Beyaz bir dantel gibi ilmek ilmek ördüğün
Kaç günün var, kaç gece, koca ömre nazarlık.
Ömür yumağı biter, çok büyük olsa bile
Ahirette kefâret yaşanan keder, çile
Her kulun rızkı ayrı, biri az, biri sile
Allah’ın taksimine yapılır mı pazarlık.
Dünya baldan tatlıdır, tadına doyum olmaz
Tadanlar sarhoş olur, davul çalsa ayılmaz
Kervan hep devam eder, gidenler hiç sayılmaz
Yatan suskun, kalana ibret olmaz mezarlık.
Nice âşıklar vardı gönül kalemi nûr’dan
Zerre miktarı bile eser yoktu gururdan
Şu dünya zindanında ödün vermedi sır’dan
Bizlere kadar düştü, ne acı ki yazarlık.
Hüzün gitmiyor baştan ne ileri, ne geri
Nefs’im yine haşarı, ruhum biraz serseri
Boş sözlerle doldurma ey Nûrfânî defteri
Uzun bir yolculuk var, yapmak gerek hazırlık.
Nuriye Akyol
20/6/2025
DOST KALEMLERDEN: ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Aç gelmişiz dünyaya, aç yol alır dururuz.
Açlığı doyurmak için hep arar sorarız.
Gönül neyse de gözü ne ile doyururuz.
Gözdekini yetermiş mezardaki çukurluk....
--------------Mesut Tütüncüler
Hep kendini düşünüp nankör kul olmayasın
Sakın ola kimsenin ahını almayasın
Çaresiz insanlara duyarsız kalmayasın
Düşenin dostu olmak değildir işgüzarlık
_____ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)
Her bir günün gecesi uykulara yatarken,
Kaybolur son umudun, rengin solup yiterken,
Gülsün artık şu yüzün, nees tende biterken,
Ölüme yolculanır her an bir canlı varlık.
---------------Zekeriya Duman
Görsel alıntıdır.
5.0
100% (23)