gerçek suçlunun adını kimseye vermeden
o ayak izlerinin sahibinin
kim olduğunu biliyorum
bu sahilden
bir daha geçmeyi denemeden
aklıma gelen hiçbir şeyi gizlemeden
seni seviyorum demek geldi içimden

saçların, bakışların
değdiği an parmak uçların
indifanın volkan taşı gibi yaksın
istiyorum
ellerimi

gene keyfim kaçtı
sanki dört yanım hücrede
dört duvarım
içimden yakmak geçiyor ucunu
yazılmamış mektupların
öyle sıkılıyor ki canım
nedenini
öğrenmek
istiyorum

yağmurlar yağsa da dışarıda
buna asla aldırmamalısın
odun kokusundan kıvılcım bir replik gibi
fırlayıp kollarına atılmalıyım
ellerin ellerimde
ve şimdi aşkımı
ilan etmek
istiyorum

kimsesiz bir çocuk gibi
henüz kesilmemiş bir ağacın kocaman gövdesine
kollarımızın sarabildiği kadar sarılalım
hafiften esen akşam yelinin
sahne verdiği yapraklar korosuna
bir deli kuş
solist olup eşlik etsin
onu dinlerken
gözlerinin karasına bakmak
istiyorum

bu sabah sokaklar boşken
kalkıp sordum kendime
neyin var taşınacak
şu kırık dal sesinden
şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka
kimin var
sen gidince aklı sende kalacak
onu senden öğrenmek
istiyorum

bir çok şey
bir kenarda
herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır
sen aklıma düştükçe
içimde bir izdiham
terk edilmiş bir evin
ilk günü kadar ağır
özlemin
ne vakit
geleceksin
bunu bilmek istiyorum

şimdi tam zamanı
karanlıkta seyre dalalım
emanete verilmiş sıkıntılarımızı
gecenin buğusunu bırakalım
ruhumdaki park etmiş sancı
kararımdan vazgeçirmeden
evet mi
hayır mı
bunu bilmek istiyorum

şimdi geçti sayılır ama biraz kanadı
içim üşür gibi oldu
biraz acıdı...
bugün içimden öyle geldi
ne bir ressamın paletinde yer buldu
ne de üzerine bir roman yazıldı
şarkılara, türkülere, şiirlere
bak konuk olduk
sevdin mi
sevmedin mi
öğrenmek istiyorum

aldırmadan sırılsıklam olduğumuza
nisan yağmurları altında
sabah güneşinin doğuşu gibi
ya da akşam güneşinin batışı gibi
savrulmalı saçların rüzgarda
sarhoş olup
dalgalara yürümeliyiz
gelir misin
bilmek istiyorum

ve daha niceleri
hayal dünyası kurgularının bile
kabul edemeyeceği kadar
gündelik ve sıradan hale dönüşen
gazete haberleri
münferit olaylar
birilerinin binlerce kilometre uzaklardan
düğmeye basarak
gönderdiği bombaların nereye
ve kimlerin üstüne düşeceğini
öğrenmeden
seninle evlenmek
istiyorum


redfer