13
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
668
Okunma

“Her aşk bir darağacıdır; kimisi öperken, kimisi ipi çekerken sever.”
Tenhalık bir hançer gibi
Geceye sokuluyor
Senin adını anınca sızlıyor gövdem,
Küçük bir fırtına gibi
İçimin her kıyısına çarpıyor hasret.
Zülfünün gölgesine basmış zaman
Kendini darağacına salmış kelimeler
Sen konuşsan
Boynuma dolanıyor sesin,
Sanki idamımı fısıldayan bir ninni gibi.
Bir bakışın var
Gülün kıskandığı
Bir gidişin var
Gülün solduğu
Ve ben arada kalmış bir rüzgâr gibi
Ne yana essek, senden eser…
Dilinin kıyısında yandım
Kelimeler kan gibi aktı
Sözlerin, sâkî elinden çıkmış zehirli bir şerbet
İçtikçe kendime geldim
Kendime geldikçe
Sana gittim...
Yalnızlığın gümüş bir hançer gibi
Gecemi yarmakta
Her yıldız senin gözbebeğinden
Bir parça çalmış gibi
Gökyüzü sana benziyor
Ben de göğe benziyorum
Eksik bir ayla.
Bir ben miyim yâr diye yanıp duran?
Sokaktan geçen kediler bile
Senin adını mırıldanıyor
Penceremdeki kuş, kanadına
Bir "ah" iliştirmiş,
Sana uçuyor her sabah...
Bak, viraneyim
Ama hâlâ duvarlarımda senin sesin yankı
Baka kalmışım eski halime
Şimdi aşk, eski bir efsane gibi
Yarısı kül
Yarısı küfür
Yarısı dua…
Ben seni
Firkatinle çoğaltırken
Sen başkasının duasında amin olmuşsun
Olsun…
Gönlüm artık rüzgârı tanıyor
Ayrılığı,
Ve bakiyi…
Ve ben,
Bir aşkın külliyesinde
Sonsuz bir şair olarak kalacağım
Adın geçmese de dizelerimde
Her harf sana secde edecek.
"Zülfün gölgesine astım ömrümü; serbest kalan celladım oldu gözlerin.”
Peri Feride ÖZBİLGE
11.06.2025