Uzun ince bir stran Namlu ucu ıslak Bir hüzün, bin ağıt Ölen bendim Eşkalimin, adımın değiştiği Yüz yıllarca tanınmadığım Ama hep öldürüldüğüm Aynadan be haberlerce Şimdi minareden selam Can evimde duam Çanlıyor kulaklarım Yine ölen bendim Tenim rengim değişiyordu Ama canım ölüyordu Gülenim ağlayanım benden be haber Doğrulup haykırışlar kefaletsiz Biliyorum duymuyorlar, duymak istemiyorlar Yoksa bir can nasıl yığılır ulu orta Utanmadan sormazlar mı birde: "Nereli-Kadın-Erkek mi" diye Bilinmez ölünen candan olduğum Öldüğüm, öldürürüldüğüm Uzun ince bir stran Namlu ucu ıslak Bir hüzün, bin ağıt Ölen Bendim..
M.SERİNKAYA
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu şiir, kelimeleriyle değil, kurşun izi gibi açtığı yaralarıyla konuşuyor. “Uzun ince bir stran” derken bir halkın, bir insanın, hatta bir insanlığın varoluş acısına, “namlu ucu ıslak”la gözyaşıyla karışan ölümlere dokunuyor. Şair, isimlerin, yüzlerin, tenlerin ötesinde, ölüme yazgılı bir canın peşine düşüyor.
Her dize, “ben kimim?” sorusunun cevabını arayan ama cevabı her seferinde mezarlıklarda bulan bir ses gibi yankılanıyor.
“Ama hep öldürüldüğüm Aynadan be haberlerce…”
Bu dizeyle, sadece fiziksel değil; kimliksel, kültürel, duygusal bir öldürülüşe işaret ediliyor. Aynaya bile yabancılaştırılmış bir varlık düşün: Ne adını taşıyabiliyor ne eşkalini savunabiliyor. Çünkü her bakışta, her soruda, "nereli-kadın-erkek mi?" denilerek insan olmaktan soyunduruluyor.
Bu son vuruşla şair, her dönemde, her savaşta, her ötekileştirmede ölenin aslında hep aynı "can" olduğunu haykırıyor. Ölenin adı değişse de, rengi değişse de, aslında ölen hep insanlık oluyor.
Sayın M. Serinkaya, “Ölen Bendim” adlı şiiriniz, duygunun en çıplak, hakikatin en yaralı hâliyle okurun yüreğine saplanan bir hançer gibi. Her mısranızda ötekileştirilenin, yok sayılanın ve sessizce toprağa düşenin sesini duyduk.
Bu şiir, sadece bir sanat eseri değil; vicdanı olan herkesin yüzleşmesi gereken bir haykırıştır. Kaleminize, yüreğinize, insanca kalma direncinize minnetle…
Saygıyla, derinlikle ve edebî hayranlıkla tebrik ederim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.