4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
195
Okunma
Mevsimsiz bıraktı beni gidişin
Yokluğun bir nevi hazan değil mi
Vuslatı beklerken veda edişin
Gönlüme en ağır cezan değil mi
Zühresiz bıraktın tahire döndüm
Gururumu yendim mahire döndüm
Kalemi kırılmış şaire döndüm
Ellerin sonumu Yazan değil mi
Seni hece hece aruza döktüm
Ateşinle yaktın nevruza döktüm
Sustum ışık diye efruza döktüm
İzahsa, sükutum İzan değil mi
Vefası olmayan gülü koklaman
geç saydı sevdamı gönül yoklaman
Güzel gülüşünü ele saklaman
Bana meziyetin eza’n değil mi
öfkeyle yakarak tüm resimleri
Gözyaşına verdin tebessümleri
Vurduysa her eylül güz mevsimleri
Bu ayrılık senin rızan değil mi
Bir kenara atıp birden vazgeçmen
Göçmen kuşlar gibi bırakıp göçmen
Sevdamı değil de elleri seçmen
Gönül ezberimi bozan değil mi
Ne bir yudum su ne kuru ekmek
Gönlümü doyuran seni beklemek
Haram mı sevdaya verilen emek
Kuşkuya kapılmak bir zan değil mi
Tutmaz oldu artık elim dizlerim
Mimlendi aşkınla bütün gizlerim
Bir adım öteye gitsen özlerim
Bana uzaklığın Fizan değil mi
.
Gittin ziyan oldu bütün dileğim
Pes bayrağı çekti göğe direğim
Her gün hasretini tartan yüreğim
Ölçüyü kaçıran Mizan değil mi
Bazen bağırtarak yürek sesini
Bazen avutarak son nefesini
Bazen aralayıp sır perdesini
Aşkın can evime sızan değil mi
Başkası tutarken narin elini
Okuttun hicranla sarı gelini
Gerdin sazlarımın kırdın telini
Adın her türküde Suzan değil mi
5.0
100% (6)