Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-

Kan taş duvarların arasında sızdı

Yorum

Kan taş duvarların arasında sızdı

( 1 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

85

Okunma

Kan taş duvarların arasında sızdı

Kan taş duvarların arasında sızdı




Bir avuç külü savrulmaz Filistin de rüzgârlar
Bombalar canları parçalarken cesedi savurur
Zaman taş duvarlara vurur alnını
Diline yük olan kelimeler dökülmez
Karanlık içinden bir ışık bekler bebekler
Saklanmış dünyanın dört köşesine
Siyonistlere alkışlar yükselir

Kimi ağlasa yankılanır boşluk
Bir kuş süzülür göç yollarına
Gözleri ahşap bir kapıya çarpar
Kim bilir belki hiç açılmayacak

Saklanmış dünyanın dört köşesine
Siyonistlere alkışlar yükselir


Ölü gölgeler düşmüş zeytin dallarına
Sessizlik su gibi çatlaklardan sızar
Ve bir çocuk avucunda sakladığı rüzgârla
Göklerin göğsüne bir harf çizer
Yetişemediniz ey insanlık bakın ben öldüm diye

Bir rüzgâr esiyor unutulmuş sokaklardan
Yalnızlık taşlara sinmiş bir yankı gibi
Kendi sessizliğimde büyüyen kelimeler
Bir feryat gibi yürür içimde

Anlatamadığım kelimelerin içinde boğuluyorum
Ağaç dalları gibi yazarken kuruyorum

Beni bilmediğim vadiler terk eder
Sahi, kaç yüzü vardı zamanın?
Kaç kere dönüp baktım ardımda kalanlara?
Kirli aynalarda eksilen suretlere
Kendi karanlığında gözlerini mühürleyenlere
Ve yine bir çığlık, içinden çocuklar taşar
Gülüşlerini saklayan dağlardan inen
Kendi elleriyle bin mezarı kazanlar
Bilir misin bazı sesler susarak çoğalır
Ben sustukça kayboluyorum
Kayboldukça yol bulamıyorum

Sustuğum anlar konuştuğum anlardan daha ağır
Bir kelimenin gölgesinde kaç hayat büyür?
Kaç fısıltı taşır unuttuğumuz sokakları?
Kaç yağmur bekler kırılgan topraklarda?
Bir rüzgâr eser boş sokaklardan
Adını unuttuğumuz şehirler yankılanır
Bir çocuk avucunda sakladığı harflerle
Kendi hikâyesini baştan yazmak ister
Mermi parçalamış Filistin de yüreğini
Nasıl hikâye yazsın Tilkiler yerken geleceğini

Ve biz o kelimelerin içinde kayboluruz
Bir dizeye sığan tüm hatıralarla
Sessizlik içinde yankılanan bir çağrıyla
Kim bilir belki bir gün bu şiir
Bir yer olur içinde dinlenenler için
Bir kelime fırtınanın ortasında büyür
Çatlamış dudaklardan dökülen bir fısıltı gibi
Bir harfin gölgesinde barınan bir hayat yok olur
Kayıp şehirlerin suskun taşlarında yankılanan bir ağıt yazılır
Kim bilir kaç kez yürüdük bu yolları
Adını bilmediğimiz anıları sırtımıza alarak?
Kaç kere sığındık harflerin arasına
Kendi yüzümüzü aynalarda tanımadan önce?
Bazen bir cümle karanlıktan doğar
Bazen bir suskunluk en büyük haykırış olur
Bir çocuk avuçlarında sakladığı rüzgârla
Göğün en yüksek noktasına bir isim çizer
Ve biz bu kelimelerin içinde kayboluruz
Utanmaz yüzümüzle
Çünkü bazen bir şiir
Bir ev olur bir sokak olur bir yol olur
Bazen yalnızca içinde barınanlara ev olur
Nehirler akıyor taşıdığı sözcükler kanla kıyılara vuruyor
Bir kelimenin izinden yürüyenler yok olmuş
Bir cümle içinde kaybolup tekrar kendini bulanlar yok
İşte bu zülüm seyirci kalınca bu yol böyle başlıyor
Gözlerim ufka değdiğinde
Sessizlik yeni harfler doğurur
Sözcükler taş yolların arasına sızarak
Kendi ritminde bir zulmün düzenini kurar
Kimi suyun derinliğini ölçer
Kimi sözcüklerin ağırlığını taşır
Kim bilir belki de kelimeler bir harita
Ve biz onların çizdiği yolların yolcusu değiliz artık
Bir şehir kurulur hecelerin içinde
Binalar harflerle yükselir
Sokaklarda çocuklar sevilir
Filistin de sevilecek çocukta kalmadı

Niye yazıyorum ki bu şiiri biz taş kalplilere
Duyan bakan pervasız zalimden beter yaksın bizi keder

Bir çocuk, gözlerinde güneşin ışığını taşırdı
Koşarken saçlarında rüzgâr oynar
Küçük elleri umut büyütürdü toprakta
Ama dünya onun feryadını bile duymadı

Sessiz çığlıklar gökyüzüne yükseldi
Kan taş duvarların arasında sızdı
Bir ayakkabı bir oyuncak
İsimsiz bir mezarın başında unutuldu
Çocuklar uyurken bile korkmamalıydı
Hayat onların avuçlarında filizlenmeliydi
Ama insanlık, gözlerini kapadı
Sessizlik en büyük suç ortağımız oldu
Şimdi kelimeler dokunur boş sokaklara
Bir el diğerine uzanmadan önce
Bir hikâye anlatılmadan önce
Bütün bir çağ çocukları unutmadan önceydi

Mehmet Aluç

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Kan taş duvarların arasında sızdı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kan taş duvarların arasında sızdı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kan taş duvarların arasında sızdı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL