0
Yorum
8
Beğeni
4,0
Puan
178
Okunma

Bir yağmur başladı içimde,
her damlası eski bir anı gibi düştü kırık zamana
Paslı bir akşam yelken açtı gözlerime,
dalgalar, içimde kıyıya vuran suskun cümlelerdi
Kül rengi bir martı süzüldü düşlerimden,
kanatlarında sabahı unutmuş bir gece taşıyordu.
Yıldızlar sanki unutulmuş dualardı,
gökyüzüne değil, içimin boşluğuna asılı kaldılar
Bir rüzgâr esti sonra,
sesinde annemin titreyen sesi vardı,
ve toprağa düşen her yaprak,
bir çocukluğun mezar taşı gibiydi
Sessizlik, ağlayan bir kemanın susturulmuş çığlığıydı,
ay, bir hançer gibi saplandı yüreğimin ortasına.
Bir gül açtı tam o anda,
kan kırmızı, suskun, ve bekleyen
Bütün kelimeler çekildi geriye,
ve bir şiir kaldı dudaklarımda
yanmış bir orman gibi kokan,
yalnızlıktan başka her şeyin metaforu.
Sedat Kesim
5.0
60% (3)
4.0
20% (1)
1.0
20% (1)