2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
280
Okunma

Issız bir gecede...
Ana rahminden vuruldum yalnızlığın
Ellerimde kırık bir sapan taşı
Deli bir okyanustan sarkan yosunlar gibi
Güneşten habersiz
Acıma..
Ben...
Yastığımın altına saklarım yetim kisvemi
Yakasında yırtık düşlerimi...
Bir karakaplı defter olur da
İçimde göz kulak olurum umarsız gülüşlerime...
Sen...
Boynumda bir urgana sardığım vebaline
Hamallık ettirdin yıllarca...
İçimde alaca atlar...
Koşuyorken sonsuzluğa...
Hükümsüzdüm bir siyah boşlukta...
Oysa....
Güller dikmeliydim çorak topraklarıma
Siyah bir kabir içinde suladığım
Vakitsiz yangınlar düştü payıma...
Hazan sabahlarında
Ayrılık türküleri söyledim
Kederden boynunu büken yapraklara...
Annemden kalan bir eski sandıkta
Üç beş işlemeye sardığım çocukluğumu...
Yokluğunun dizlerinde yarım bıraktığım hayallerimi...
Değiştim bir kaç bilyeye...
Kayıp giderken parmaklarımın arasından gençliğim...
Bir selayla akşam arası...
Okundu köşe başında ömrümün
Vefasız günleri...
Her ölümlü gibi...
5.0
100% (7)