7
Yorum
44
Beğeni
4,9
Puan
417
Okunma

Hayat bir kitap gibi, yaşanır hece hece
Her kişinin çilesi kendine göre roman.
Sevaba ve günaha şahittir gündüz gece
Kimse almaz üstüne, ortada kalır güman.
Yolcular var yan yana, birbirinden habersiz
Başını kaldıran yok, gökten taş yağsa heyhat!
Baktım da yüzlerine bir tane yok kedersiz
Kadere imân eden gönüller daha rahat.
Derdi dünya olanlar yürüyor ağır ağır
Sanki yavaş giderse yollar tükenmeyecek.
Hakikati duymuyor, gönül, kulaktan sağır
Hangi beden kaskatı, toprağa inmeyecek...
Şöyle bir uğramışız rüyalar pazarına
Uçuşan her hayalin ardından koşuyoruz.
Kapılmışız zamanın en keskin hızarına
Her parçadan emanet yaralar taşıyoruz...
Hayat ağacımızdan dökülür aylar, yıllar
Düşeceğiniz yeri, derler bize: Siz seçin.
Hiç farkında olmadan kupkuru kalır dallar
Seçilir yaşla kuru, ateşte yanmak için.
Hiçbir şey anlamadım, ömür harcandı bitti
Bir arpa boyu gittim, diyeceksin sonunda.
Şeytan dünyada sana, çok yalanlar va’detti
Tek kurtuluş, tek çare: Allah’ın kanununda.
Nûrfânî bilmez misin? Bu yolun yok dönüşü
Nedamet duyacağın işler yapmadan yürü.
Güç çıkılan zirvenin, kolay olur inişi
Seni Hakk’a bağlayan ipler kopmadan yürü.
Nuriye Akyol
16/5/2025
Görsel alıntıdır.
5.0
96% (23)
3.0
4% (1)