DERTLERİME KURŞUN

Masraf ağırlaştı kâr edilmiyor
Bor kaldı tarlalar ekemiyorum!
Çoban yoktur davar hiç güdülmüyor
Mandıradan taraf bakamıyorum!

Fazla öteleyip ittiler bizi
Gâvur parasına sattılar bizi
Pek yüce yarlardan attılar bizi
Düştük, uçurumdan çıkamıyorum!

Hayat bizi dilim dilim dilmiştir
Sanırım dünyanın sonu gelmiştir
Konfeksiyon dahi hayâl olmuştur
Sökükleri dahi dikemiyorum!

Vergilerin bile vergisi vardır
Ödemeye imkân ziyade dardır
Fatura denilen dünya kadardır
Lambaları fazla yakamıyorum!

Renkli yemler ile atılmış olta
Nasıl dayanılır kırk çeşit halta
Dalmış ormanlara şu kadar balta
Sapı bizdenleri çekemiyorum!

Ufacık çocuklar hayattan bıkmış
Daha otuzunda saçları dökmüş
Galiba dünyanın çivisi çıkmış
Çiviyi yerine tıkamıyorum!

Alamadım bu dünyayı indime
Çareler aradım kendi kendime
Bakanım olmadı derde yandıma
Bir türlü şafağı sökemiyorum!

Fırsatını kolladığım her ânın
Günah yükleriyle sıkılan canın
Rahmânî gözüken iblis şeytanın
Necis bileğini bükemiyorum!

Şeytan dostlarını almış yanına
Habire giriyor masum kanına
Nefsin ettiğini gözler önüne
Engeller çıkıyor dökemiyorum!

Suçlu nefsimizdir salben asılmış
Karar verilmiş de hüküm kesilmiş
Kayıttan düşülmüş mühür basılmış
İlamı tahtaya çakamıyorum!

Ulu dergâhından rahmet bizlere
Ne çok acıyorum oğul kızlara
Bizi kandırmaya dair sözlere
Şükür kulağımı tıkamıyorum!

Dertlerimin hangisine yanayım
Yıllar yandı ocak şubat yan ay’ım
Ona değil, ben derdimden yanayım
Dertlerime kurşun sıkamıyorum!

Murat Kahraman Murâdî
05.05.2025/İst.
(EMMİ)