4
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
391
Okunma
gel
gel biz seninle
içimizin dehlizlerine ektiğimiz
zeytin ağaçlarının felsefesini
nar çiçeklerinin sıcak söylencesini
söğüt ağaçlarının sükunetini düşünelim
karanlığın
büsbütün koyulaşan öfkesinden
bataklığın derinleşen nefretinden
k/ederin keskin süngüsünden uzaklaşalım
arındıralım düşlerimizi
gel...
gel seninle
havadaki turnaların dostluğundan
ders çıkaralım
nakışlayalım türkülerini sesimize
c/erenlerin dağlara tutkusunu sual edelim
ırmakların yağmura hasretini
arıların yediverenlere aşkını konuşalım
gel...
sömürünün
ikiyüzlü tarihini arşivleyen
militarist zorbalığı
darağaçlarını
işkenceleri
faili meçhul ölümleri
konuşmayalım bir süre, n’olur
- çünkü çok yorulduk, çoook -
ama...
sızılı lehçemizin fonetiğini
anıların uçarı tortusuna banalım
ki,
içimizdeki melez sevi
çoğalsın kum gibi
kenetlensin
halka halka
düğüm düğüm
...
gel, ey...
nasırlı ellerimizin h/arından
yemyeşil bir dünya doğuralım.
H. Korkmaz
20/25 Sthlm