4
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
340
Okunma

..........
Özlemim,
göğsümün tam ortasında uyuyan adınla başlıyor her sabah.
Gözümde yokluğun, elimde bekleyişin,
ve kalbimde
hiç dinmeyen bir “gel” duası…
Sen gittin ya,
ben her adımı geri sayar oldum
neden hiçbir yol sana varmıyor.
Düşünsene,
bir ömür boyu
bir tek sesin için kulak kesilmek…
Bir tek nefesin için
hayata yeniden razı olmak…
Hasretimsin,
hem de en konuşmayanından…
Adını içimden geçirdiğimde
gökyüzü hıçkırıyor,
bulutlar senden düşüyor gözlerime.
Ve bil ki,
ben seni
en çok da gelmediğin zamanlarda
en çok da kalmadığın yerlerde sevdim.
Kokusuz bir çiçek gibi içimde büyüyorsun.
Sesin yok ama
her suskunluk sen…
Ben seni…
yokluğunun en karanlık yerinde buldum.
Bir gölge gibiydin ilkin,
sonra ışık oldun
ve ben o günden beri
gözlerimi kısmadan bakamıyorum sana.
Sensiz geçen zaman,
söylenmemiş bir dua gibi yarım…
Ve seninle olan anlar,
ömrün alnına sürülmüş bir ömürlük öpücük gibi…
Ben seni,
söylenmeyen şarkılarda duydum önce.
Sesi kısılmış bir neydeydin,
bir çobanın ıssız dağlarda iç geçirişindeydin.
Sana varmayan her yol,
beni kendime çıkardı.
Ve ben, kendimi hep
sana benzeten bir yolcuydum.
Sen yokken,
göğün rengi soluktu…
Rüzgârlar bile
senin sesini arıyordu dağların eteklerinde.
Bir çiçeğin dudağından dökülürdü bazen adın,
bir çocuğun rüyasında büyürdün gizlice…
Senle olmak…
bir dua gibi sızmak zamanın kalbine,
ve sonra
o duanın kabulünde
ömür boyu diz çöküp şükretmek gibi.
Peri Feride ÖZBİLGE
27.04.2025