Çocukken öğretmenim
büyüyünce ne olacaksın Kundakçı
sünnetçi
on üç arkadaşım birden gülümserdi
sağlık memuru de evlat
hayır hocam sünnetçi
Çoğu gün asardım okulu
ertesi gün tek ayak
Okul Aile Birliği toplantılarında
kulağıma gelen ses
şımarık bir o kadar da şer
fakat zeki ve hiperaktif
babamın yeni kırmızı eldivenini
kayboldu sanıp ne çok aramıştı annem
okulda boynuma asılı yakalanınca
ortaya çıkmıştı sapan foyam...

Ortaokulda
okumazsan dağda çoban
çok büyük tehdit vardı şahsıma
kitaba resme sardım
kurşun kalem kendi portresini çizdirdi
Semra Öğretmenim
senden resim öğretmeni olur
ben derdim mimar
öğretmenimin eşi de imam
yazları Kuran kursu vardı
sesin güzel imam ol derdi imam
bir kaç gün gittim almadı kafam
hemen yapılır ataman
yıllar sonra duydum
ayrılmışlar kuşak çatışmasından...

Lise üniversite derken efendim
sonunda oldu bir diplomam
emeklisi gelmiş bir adam
epeydir aklımı kurcalayan
bir meslek var
yaygınlaştı çağ atlarken

Ne ala yazılısı mülakatı yok
eğitime tabii değil
belge melge yok ki getire
maaş doldun ıbandan diyorlar
sık salla karşı tarafa
doğruda yanlışı bul
yanlıştan doğruyu
çapraz bulmaca çözüyor sanki mübarek
kök söktürür yoldaşı
akışkan ve yapışkanlıkta yandaşa
parmakları laf yapan
ağzı yalan tutan
kulağı üflenen
falan filan
kuyuya taş atan
deveyi hendekten atlatan
kinden nefretten beslenen
kusurları öfke farkındalıkmış güya
ne gerek var diplomaya
böyle de bir meslek varmış
anladık yıllar sonra tam bir tuzak
aşk yoksa sevgi emek yoksa
benden uzak olsun
uzak olanda daha çok uzak....