5
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
491
Okunma

.........
çoktan öğrendim yıkılmayı
yitirdiğim kadar büyüdüm
sonsuz bir suskunluğun kollarında
düşlerim dağlara dönüştü
yağmurlar geç kalmıştı
yağmayan bir zamanın
kırık dökük duvarlarında
yazgılarımın ayak izlerini
toprağa kazırken,
her adımda bir hatıra
silerdi yüreğimi
yoktu umutlar
geceyi yaralayan bir yıldızsızlık
ve yıldızlar da düşerken
onlar gibi kayıp bir arayıştı
göğün her bulutunda
kaybolmuşluk,
her duvarın ötesinde
gizli kalmış bir sevda
görülmeyen, bilinmeyen
ve yalnızlık,
gözlerimde büyüyen bir çiçek
fakat sararmış köklerinde
her adımda biraz daha
zamanı yitirdim
adımlarımın yankısı yoktu
yerde kırılmış bir ayna vardı
bütün hatıralarımla
ve yavaşça kendimi kaybettim
her kırıkta, her geçişte
aslında
acılar büyütürken beni
belki de ben,
büyüdüğüm acılarda
sözsüz yaşadım
gözlerimle
görmediğim her şeye dair
özlemler birikti dudaklarımda
bıraktım o soğuk anıları
ve her bakış,
yüreğimi daha da içinden savurdu
bir zamanlar
ışıklar bile karardı
ve seni sevmenin adı
bir rüzgar oldu yalnızca
her köşede seni kaybetme korkusu
bütün sükûnetiyle
zamanın içinde bir hayalet gibi
kırık dökük umutlar
bir köşe başında
toprağın derinliklerinde
bırakılmış bir sevdanın kırıntısı
burada her kelime
kararmış bir akşamın sesi
ve her yıkılış
bir adım daha eksiltirdi beni
artık
çok geçtir, evet
çok geçtir yeniden sevmek için
ama kalbim,
belki de hala sevdanın köklerini
bekler, bekleyecek
çünkü hayatta
yitirdiğimiz her şey
yeniden bir masala dönüşebilir
ve en büyük suç
belki de hayalleri
gerçekten kaybetmektir
Peri Feride ÖZBİLGE
20.04.2025