3
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
284
Okunma
Fırtınaların yıprattığı bir yelkenliydin seni bulduğumda
Çok kez boğulmuştun
Yaralar doluydu göğsün
Susuzluk çatlatmıştı dudaklarını koca bir denizin içinde
Senin yaralarına derman lazımdı ve benimde
Böylece aynı çıkmaz sokağın yolcusuyduk
Sevmek mi
İçi acıyan bir bulutun merhametine sığınmaktı
Ne senin ellerinde vardı yarabandı
Ne benim
Çokça yaraları olan iki kişiydik
Yaralarımız engeldi ruhumuzun kaynaşmasına
Böylece bir bıçak yarası
Böldü bizi ikiye
Bazı tınılar
Nasıl titretiyorsa yüreğin telini
Bir ürperti kaplayıveriyor ruhu
Sonra geçmişin sokaklarına
Çıplak ayak koşuveriyor düşünceler
Geçmişin acılarına bir torba
Kan çiçekleri ve gül
Sokakta yapayalnız ağlayan bir çocuk
Kirli avuçlarında terliğinin teki
Hüngür hüngür ağlayan...
Anne diye bir ağrı
çökertmişti gençliğinin belini
Kalbinin atışları yetmiyordu sırtlamaya acını
Çokça mutluyken bile
Bir baygınlık senden habersiz sokuluyordu koynuna
Belin ve kalbin ağrıyordu anne diye
Kollarında çökmüştün kaçışlarımın
Seni tutacak ellerim
Eskitilmiş acıların sığınağıydı
Tutmaya yetmedi gücüm
Zehirden beter
Ellerimde eridi son umudum
Yanına yatırdığım acılarım tartamadı acılarını
Ne yapsam eksik kaldı ninillerim ağrılarını uyutmaya
Eskiydi işte yaralarımız bahardan artık
Papatyaların yapraklarında sarı ve beyaz Zeynep
Yalçın kayalardan bıraktım son nefesimi
Ey benim gönlümde acıklı şarkılardan yaralar kanatan
Masalların ürkek kahramanı ben miyim
Ruhuma yüklediğin ızdırap çıkmaz sokak
Ah etsem bilirim bükülür arşın beli ancak
Hayalhaneme çökmüş bir defa umutsuzluk
Hem kime ağlayabilirim ki Zeynep
5.0
100% (3)