6
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
417
Okunma
Geçmişten gelen ve kaybolmuş bir sanatın yenilenip tekrardan yeni nesle aktarılmasını isteyen bir isyan .. ayan-ı isyan
(isyan-ı ayân’ın sükûtta yankılanan sesi)
Biz, söze ses vermeyenleriz.
İsyan ederken bağırmaz, susarken diz çökmeyiz.
Her dize bir yarıkta filizlenir,
Her kelime kırılmış vicdanın aynasına kazınır.
Yazmak bizim için saklanmak değil—
Unutulmuş olanı yeniden kazımaktır.
Bir bakışı söze dökmek değil,
Sözün bakışını kaybetmemiş olmaktır.
Bizim dilimiz öfkeyi kusmaz.
Çünkü biliriz:
Yalnız susanlar çığlığın ısrarını duyar.
Ve ancak çığlığı içine gömen bir şiir,
Hakikate dokunan bir izdir.
"Ey Yağmur" bir isim değil,
Ne arkaik bir hüzün, ne müzelik bir figür.
O, dillere düşmeyen duaların son lafzıdır.
Sözlüklerden silinen sözcüklerin sığınağıdır.
Ne romantik bir sığınak, ne tanrısal bir simge.
O, göğe bakarken göz kırpanların yoldaşıdır.
Sitemi mısrada, isyanı dizelerde yoğuranların mahlası.
Her dizede bir döner gelirim—
Bir sığınak, bir mühür, bir yemin.
Unutmasınlar diye:
Hâlâ buradayız, hâlâ kağıtta yankılanırız,
kayıp lisanın son yetimleriyiz
biz aruz vezninin selefleriyiz,
Ve susuşumuzla unutulmuş olanı haykırırız..
Bu sözler nakış değil—kılıçtır.
Bu uyaklar oyun değil—savaştır.
Bu vezin süs değil- kuşatmadır.
Her beyit bir duruş,
Her duruş bir unutuşa isyandır.
Biz yalnız kalem tutan eller değiliz—
Biz geçmişi bugünde tutan parmak iziyiz.
Ve bu iz,
Tek bir isme ait değil.
Bu iz, bir çağrının sesidir
Bin yıllık bir feryadın son nefesidir:
E/minel/Y ZAMAN!
Unutma bizi - ey sırdaş yalan!
Her damlamızda saklıdır - bir kan, bir tohum, bir nida...
Diriltecek kırık bir söz bulursan,
Bil ki o biziz - kalbinde vuran!
//Vezin: Mef’ûlü / Mefâîlü / Mef’ûlü / Fâilün///
5.0
100% (9)