10
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
420
Okunma

Bazı hikâyeler, denizin fısıltısında saklı kalır; bazı isimler, dalgaların vurduğu kıyılarda silinmez izler bırakır. Bu şiir, unutulmuş hatıraların, zamana direnen seslerin ve bekleyişin sessiz yankısını anlatıyor. Ufkun ardında kaybolan gölgeler gibi, yitip gidenlerin izini sürerken, deniz ve gece her şeyi saklayan birer şahit gibi kalıyor.
Bir zamanlar rüzgârın
öptüğü taşlar,
Şimdi suskun,
yosunla örtülü.
Dalgaların unuttuğu
eski bir hikâye,
Ufkun ardında kaybolan
bir gölge gibi.
Bir el dokunur mu
yine sabaha?
Yağmurlar yıkar mı
geçmişin izini?
Bir dua yükselir mi
yıldızlara,
Kırık bir sandala tutunan
düşler gibi?
Fakat gece,
Her yıldızla yeniden parlar,
Ve deniz,
Hâlâ kıyıya vurur
eski sesleri.
Bir isim silinir mi
sahilden?
Bir hikâye söner mi
dillerde?
Ay ışığı düşer
usulca suya,
Sessizliğin içinden
yankılanır özlem.
Uzakta bir martı,
unutulmuş bir şarkı,
Gecenin koynunda
saklı bir hece.
Gözlerim ufukta,
bir ışık arar,
Belki bir gemi,
belki bir haber,
Dalgalar fısıldar
usulca kıyıya,
Eski düşlerden kalan
sadece zaman.
5.0
100% (15)