13
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
591
Okunma

Zamanın sessizliğine mühürlenen bir inancın, gönülden göğe yükselen duaların şiiridir bu. Kadim peygamberlerin izinde yürüyen kelimeler, Musa’nın asasının denizleri yardığı gibi hakikati aralar; İbrahim’in ateşinde gül açan sabır gibi ruhu kuşatır. Yusuf’un kuyudan doğan ümidi, Ali’nin kudreti, Bedir’in imanı bu dizelerde yankılanır.
Her kelime, secdeye inen gecelerin, gözyaşında parlayan yıldızların bir hatırasıdır. İman köz üstünde yürüyen bir sabırdır, aşk sonsuzluğa yazılan bir mektuptur. Ve hakikat, her çağda nur gibi parlayan bir emanet…
Bu şiir, teslimiyetin ve aşkın dilidir; her okuyanın yüreğinde yankılanması dileğiyle…
Ey zamana mühür vuran,
Gökler gibi derin duran.
Bir dua ki göğe çıkar,
Nur içinde yankı bulan.
Geceler secdeye iner,
Gözyaşım yıldızda diner.
Rüzgâr taşır eski kelâm,
Zaman bile ona döner.
Musa değnek vurur suya,
İbrahim gül açar nara.
Yusuf sabrı büyütürken,
Adalet düşmez mezara.
Ey sonsuz hüküm, aşk yolu,
İçimde bir ezel kulu.
Ne yıldız düşer gökten boş,
Ne kurur aşkın mektubu.
Teslimiyet köz üstünde,
İman nurdur gönül tende.
Her secdede alev yanar,
Hakikatin izni sende.
çilekeş*
5.0
100% (20)