0
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
448
Okunma
Gel beni bugün de sev
Aklımda çakan yıldırımları unut
Gökkuşağını da sev ama
Bunu bana çok ta belli etme
Yetimleri giydirir gibi
Sımsıcak eylülü de giydir
Mavi karanlığı da sev ama
Onu bensizliğe yar etme
Bunca şeyden sonra hâlâ
Gözlerim gözlerini arıyor
Diyorsam bana inan...
...Ve seni birileri gizliden gizliye sevecek diye ödüm kopuyor
Diyorsam işte o an ben seninim...
Seni sonsuza dek seveceğim demek bu, hiç unutma...
Kaldır başını, gideceksen şimdi çek git
Çekil canımın içinden, o vakit
Bu ayrılık ikimizi de yoracak
Hadi ayrılık zamanı
Hazırlan...
Ruhumun şarjörüne
Tek, tek dizildiğim
Patlamaya hazır
Ucuz bir mermi gibiyim
Birkez daha cinnetin kapanından, çıkıp
Kurtulabilir miyim?
Hiç yüzümü sürdüğüm toprağa, ihanet edebilir miyim?
Dişisini doğurtan çöl aslanlarına
Sahipsiz kuşların getirdiği dallarla
Bir yuva yaptım
Yusuf’ un kuyusunun kenarında, bir yol eğilip
Senden bir iz aradım
Yokluğundan bir nefes, öpüp, öpüp kokladım
Elimde bir gül kurusu, içimde güneşin yavrusu
Ölü doğmuş kundaksız aşkların, mezarını kazdım
Kefaretini ödemediğim hayatın, kefenini yaktım
Gecelerimi dizlerimde uyuturken
Kendimi bir bebek gibi avuttum
Azize Meryemin güvercinlerini uçurdum
Çıkmaz bir sokağın sapağında
Ben kendimi unuttum...
Kayboldum...
Gururun hüzünlü yüzünü, kamçılatmadan
Düşler vagonunda, bir aşk uyandırdım
Şahlansın simsiyah atlarım, koşsun dörtnala
Geliyor ellerinde postalları, yiğit savaşçın
mesutkuntan
5.0
100% (4)