0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
106
Okunma
Terinos, bahçe kapısına dayanmış, piposunun ateşine üfleyerek Knidos rüzgârını içine çekti.
Solakşar’daki hareketlilik yetmezmiş gibi, şimdi de kortta gençler gösteri yürüyüşü yapıyordu.
Epiktotes yanına gelip fısıldadı: “Timenos da orada diyorlar.”
Terinos’un gözleri kısıldı. “Benim oğlan mı? Kos’ta tıp okuyan Timenos?”
Epiktotes başını salladı. “Evet, gençler bağırıyormuş, pankart açıyormuş. Timenos da aralarındaymış.”
Terinos, piposunu dişlerinin arasına sıkıştırıp düşündü. Keliternos duysa ne derdi acaba?
Oğlu tıp okuyacak, şifayla uğraşacak diye umutlanırken, şimdi gençlerin arasında yürüyüş yapıyordu.
Bahçedeki eski taşa oturdu. “Gençlik...” diye mırıldandı. “Rüzgâr gibi. Ne yöne eser, bilinmez.”
Sonra gülümsedi. Belki de Timenos, doktor eliyle sadece bedenleri değil, memleketin ruhunu da iyileştirmeye çalışıyordu.
5.0
100% (1)