10
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
973
Okunma
sonbahar renginin ötesine geçen tek bir kişi yoktu
o kadar çok araba farları vardı ki
sessizlik ölümün yasını tutuyordu
beyaz
karanlığı var eden o an
suyun gözünde yıkadım seni
sardım;
benim güzel karahindiba’m
sana doğru geldim
eğildim
elma ağaçları çiçek açıyor baba
bir tanrı vardı
tanrı yoktu.
/
bu kırılma
kemiklerin durumu. parçalardan ayrılanlar
ben de halil cibran gibiyim
rezene tadı, ayet kıvrımları
titrek sarı,
ben böyle geliştim
yas ağaçları
su geçirmez, o ağır kıvrımlar
gökyüzüne kör bakanlar
bakıp göremeyenler
karanlık oldum
karanlığı verdim;
atlas yolunda, avlular kar savuruyor baba ve dilsizlik düşmüş, senin göz pınarın
sapladım kılıcı taşın zavallı süsü.
5.0
100% (15)