12
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
237
Okunma

En kuytusunda saklıdır belki de hazinesi
Hayatın rastgele bir anlamı yoktur ki
Sıradan gibi gelen türlü enstantaneler
Yerli yerinde anlaşıldı, mı bilindi mi?
Bir hezeyanın gölgesinde kalan gerçek
Kimine göre samimi kimince muğlak
Dili, gözü, kulağı ve kalbi de şahit tutarak
Açar mı yeniden çöle meyletmiş zeminde
Saçar da olsun tüm kokularını binbir çiçek.
Biz halen zandayız gerçekliğin gölgesinde
Sanıyoruz ya her şeyi bir öyle bir böylesine
Ucuzlattık boşaltarak içini nasıl görünecek
Hayatın anlamı yüklüydü bir çekirdekte
Boyutları koskocaman oldu zamanla diye
Yine en nihayetinde o ilk özüne dönecek.
Bir batıp doğmaktadır güneş nice ufuktan
Her doğuşunu gören batışı da gördü mü?
İnceden inceye hesaplar, detaylıca planlar
Her birimize senaryoda uygun role kattı mı?
Görünenin de ötesinde bir hakikat duruyor
Sanatkârlar onu ilmek ilmek dokuyor
İlim insanları üretiyorlar teoremler
Hipotez, deney ve gözlemle sırlar ifşa oluyor.
Düşünen insan için ne de çok yol var
Gerçeklerin peşinde merakla da koşarlar
Kelebekte, örümcekte, arıda velhasıl
Yaratan kudretin silinmez imzası var.
Yine de devam mı edeceğiz onca isyana
Ve derdest mi olacak duygular, düşünceler
Bir ince çizgide giderken ömür denilen
İnsanoğlu değil midir tercihiyle yenilen?
Dize gelecek ise şu nefisler gelsin artık
Bize vermedi bu durum ne refah ne de varlık
Güpegündüz olmasın sis, yeter bu karanlık
Görünen manzaraya bir bak, bitirdik tüm yeşili
Her zemininde hayatın adeta çöle dayandık.
Bir kere daha gelir mi fırsat güzel günlere
Vermeyecek saadeti şikâyetler kendi kendine
Ya bu elim gidişe topluca bir “dur” denecek
Olmadıysa bu duruş, insanlık acılarla tükenecek.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (15)