21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1702
Okunma

“Ağlaya ağlaya deniz doldu ha! Diye bağırdı adam
Duydum
Ağzım mühürlü ve aylardan ramazandı
Sustum
Hiç dolar mıydı birkaç damla gözyaşıyla deniz!
Diye söylenip dururken içimden
Onun gözlerinde kadın
Benimse gözlerimde tütüyordu hüzün
Güldüm, geçtim
Oysa
Gözlerimi yalnızca deniz gördü sanıyordum…
Yürüdüm
Eli kulağında ezandaydı aklım
Ve sılasız bildiğim
Şükre düşkün yüreğimdeydi açlığım
/açtım
Sızlanınca biraz
Dilime anarşist bir türkü düştü
“Aldırma gönül aldırma!” diyordu
Aldırmadım
Yürüdüm
Yürüdü içimde devran…
Açtım
Masamda Adana Kebap, salata ve ayran
Bir ben tek başınaydım
Bir de yan masadaki esmer adam
İkimiz de gönülsüz el atmıştık ekmeğe
İkimizinde gözlerinde kaçamak bakışlar ve hüzün
Oysa asma çardak altındaydı masalarımız
Masalarımız ki hepten ölüm sessizliğinde değildi
Yanıbışımızda
Gözlerimize bakan aç kedilerimiz vardı...
Ve paylaştık kedilerimizi
Tekir bana düştü
Mestansa ona
Boğazımıza dizilmeden bitirebilmiştik lokmalarımızı…
Yerinden kalktı ve yürüdü
Ben de yürüdüm
Denizi doldurmaya gidiyordum…