Yıllar geçti gurbet elinde yıllar
Savruldu etrafa her bir yanımız
Bent oldu araya sanki asırlar
Rüzgara yazıldı feryatlarımız

Zorluklar içinde hasretle yandık
Katıksız yemeğin suyuna bandık
Alında ter elde nasır kazandık
Helal lokma sofrada ekmeğimiz

Geldi geçti hüzün dolu geceler
Sabır ile tamamlanan seneler
Hazırlandı eş dosta hediyeler
Dönüş için arttı heyecanımız

Otobüs garajı terminalinden
Biletler alındı en önlerinden
Yerleşince koltuklara salimen
Derinden bir nefes çektik hepimiz

Ağır ağır dönmeye durdu teker
Başladı gurbetten sılaya sefer
Hasret köprüleri hep birer
Geçildikçe berraklaştı önümüz

Şehri İslamboldan çıkınca yola
Betonun yerini almakta doğa
İzmit Sakarya Bolu’da ilk mola
Verince başladı böyle günümüz

Kimi yolluğunu çıkardı yaydı
Kiminin azığı bir bardak çaydı
Kimi akan suda abdestin aldı
Durunca namaza arttı ünümüz

Toplayıp etrafı araca dolduk
Besmeleyi çekip yola koyulduk
Koltuklarımızda tek tek sayıldık
Denildi tamamdır bur da hepimiz

Yol boyu şehirler kazalar köyler
Yolcular içinden türküler söyler
Sıla hayaline dalarken gözler
Şükreder derinden iç çekişimiz

Uzaktan göründü sıla evleri
Sevinçle bir sızı yaktı gözleri
Mırıltı halinde dilin sözleri
Döküldü gönülden tüm dileğimiz

Çaldık kapıları açtı yaşlılar
Sarıldık ellere arttı saygılar
Sevinçli hasretli gözü yaşlılar
Eli öpülecek büyüklerimiz

Dindirdik özlemi soğuk su ile
Şükür tamam olduk bitti gaile
İbrahim der bitti çekilen çile
Sel oldu çağladı sevinçlerimiz

İ. Taşçı