5
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
204
Okunma

Sarmasını istemediklerimizi bırakalım
Eksik olmasın dediklerimiz yok mudur?
Boğumlanmadan şu yutkunuş zorluklarıyla
Akmak isteriz de su gibi berrakça, çağıldayıp
Tam bunları düşünürken yaşanır içte bir uğultu
Mazinin keyfiyetinde mi saklıdır, özlenen tutku.
Uzunca da yürünse yollar varabildik mi hedefe
Üstesinden geldik omuz omuza türlüsünden
Zorlukların yaşanmasına değildir bu yakınışlar
Karşılığı olmayınca özverinin çatılıyor hilal kaşlar
Sıra dışılık olmamalıydı hayat, öyle ise çok kuytu
İçine girdikçe hayatın, bizi yaşatan da umuttu.
Göz kamaştıran yıldızlara bakmadık mı geceleri
Nasıl da essin isterdik şu başta kavak yelleri
Bitmesin zeminde kar, olsun yürekte derince efkâr
Savrulmalı ki zeminden semaya hudutsuz sevgi
Belki de bu duygularla erişilir biteviye bir aşka.
İster tarihin esintilerinden alsın ivmesini
Yahut bir çınarın asırlık öyküsünden beslensin
İnsan kendi içinde özde saklananı tanısın, bilsin
Ve tutulsun istenmez mi sıkı sıkıya ipine hayatın
Gelince yeri hissetsin gururu, ahesteden de insin.
Hiçbir izi mi kalmasın onca tüketilen ömrün
Sevda ile tutkulu değilse bu, boşadır geçen gün
Üzüntüler üzemesin seni, hatta onlar ki üzülsün
Yaslanmadık mı ilahinin kudretinin feyzine daim
Ondan bulmadık mı gücü her zorda, oydu rahim
Bu hakikat bize yermez mi hem de ziyadesiyle
Her adımımız yankı bulsun ümitlere, sevgiyle.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (9)