4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
780
Okunma
Evlenip ayrılınca; anam ve babam, biraz olsun beni ayrı bir evlatmışım gibi davranmaya başlamıştı ya da bana öyle geliyordu ki; içerim öyle yanmaya başladı:
- “Aç kalsam da ekmek vermeyin, ölsem de ölüme gelmeyin, perişan olsam da kolumdan tutup kaldırmayın” diyerek evden ayrıldım..
O kahırla, yüreğimden gelen, aklımdan geçenleri kalemimle yine deftere döktüm:
Biliyorum gayrı bende yaşlandım
Diri diri bir kazanda haşlandım
Bilmem yuvadan neden dışlandım
Perişan olsam da gelmeyin anam
İhtiyar olmadan ağardı saçım
Size karşı var mıydı suçum
Kapına gelip de derisem açım
Bir dilim ekmek vermeyin anam
Belki biz de geldik nazara
Sela’mı hoca vermek üzere
Ölmeden koydunuz beni mezara
Ölsem de ölüme gelmeyin anam
Kimse bilmez benim garip halımdan
Kanlar aksa da sağım solumdan
Cenazem giderken tutma salımdan
İstemem gayrı değilsin anam.
Yazan: Ozan Mustafa PELİT
NOT: Her hakkı mahfuzdur.