0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
187
Okunma
bir gece ansızın kondurdu mahalli
bir buse konduruldu gergin ahali
kimdi ney, ney kimin sahibi
ey hakikat gel var birkaç kuruşum
kimsenin metelik vermediği dilenci
çok ceset bir silah
maskeliydi tutan el ve tarar
yok esaret şahsi külah
kasket trendi gibi tutar
kıçkında işçi kotu olmayan turuncu
bir moda ikonu gibi yapayca uyumlu
görünce anda siraziyi unuttular aklı kemâli
odalarında seraplara dalardı çok uykucu
gök açıktı güneş berrak
sokaklarda tek tür kıyafetler
göt açıktı güneş kezzap
ve grinin tonlarındaydı plastik çiçekler
bütün berberlerde benzer makaslar
bıyıklarımın kenarındayken dikkatsizleşiyordu
ah ustası tüm işlerin loncasından makkasların
hızlı kesim standart kalite
jiletle alıyordu sakallarımı dikkatlice benim ustam
fazla dolu kadehimle içtiysem hayatın pınarlarından
kana kana kan revan
yanında ağızları ekşitirdi
güneş görmemiş muşmula
isli gecenin koynunda
rızayıda peşinden sürükleyip getirmiş
koca koca adamlar
ellerinde küçük kartallar
toroslardan
bacakları masanın üzerinde
orta yerinde verandamın
saygısını kamufle ediyordu.
rahat edemeyen ellerinden biri kamuflajını
diğeri ise masadaki herhangi bir eşyayı tutuyordu.
birçok eşya azalıyordu sanki
saymadan danışmadan
encüment beylerin kuşu dağın arka yamacında
şakıyordu taşa duvara yankıyla
güzel bir mola kahkahalarla
ney çalıyordu kimse tam anlamadı
herhangi bir ışık yanmıyordu
ağzında hep kısa ikibinbir
uzun ediyordu
uzun uzun ediyordu
yutuyordu gece meskenleri
sabaha karşı meçhul mahalli
meçhula mahal yok
bütün getirilmiş tesisatlar
artık su görtürmüyordu
5.0
100% (1)